CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'dan da bir açıklama geldi. İstanbul seçimlerine itiraz sürecine değinen Yavuz, "Meşru yolları kullanmak yargılanmamalı" dedi.
İstanbul'daki geçersiz oyların sayımı devam ederken aradaki oy farkına da vurgu yapan Yavuz, "İtirazlarımız sonucu İstanbul'daki fark 29 binden 14 bine düştü" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un 21 ilçesindeki 51 sandığı tekrar saymanın bir anlamı olmadığını belirten Yavuz, "Biz İstanbul'un her yerinde, Türkiye'nin tamamı için söyleyemiyorum, İstanbul'un her yerinde organizeli bir şeyler yapılmış. Onun için adına organizeli usulsüzlük dedik. Burada 10 binleri aşan rakamlardan bahsediyoruz. Bu 51 sandığın sayılması kararını anlamış değilim. Bizim taleplerimize dönük bir karar verilmiş değildir. 51 sandığı saymanın anlamı yoktur" şeklinde konuştu.
Yavuz'un açıklamalarından satırbaşları;
"Sayımın sil baştan gerçekleştirilmesine ilişkin talebimiz 5 ilçenin haricinde kabul edilmiş değil. Sonuçta oyların tamamının yüzde 6'sı sayılmışken, fark 29 binlerden 14 binlere indi.
Onun haricinde dile getirilen hususları açıklamak istiyorum. Faik Bey muhtemelen bilmiyor, ya da kendisini yanıltıyorlar ya da işine öyle geliyor. Diyor ki Faik Öztrak Bey, 'Bu insanları sandık başına getiren sizin idare amirleriniz' diyor. Biz İstanbul'da da seçim kanunları kitapçığıyla kürsüye çıktık. Kanunun ön gördüğü hususlar çerçevesinde taleplerimizi söyledik. Seçim kurulları ne yapıyor, 13 ilçeyi inceleyebildik, 16 bin kişi o listenin içinden yerleştirilmişken 5 bin kişi de dışarıdan yerleştirilmiş.
"DEMOKRASİYE, CUMHURİYETE TARAFIZ"
Mülki idare durumu yok. Listenin dışına çıkan ilçe seçim kurulu başkanları. CHP Sözcüsü'ne şunu söylemek istiyorum; hem kendileri hem biz demokrasiye, cumhuriyete tarafız. Biz rakip olabiliriz burada sorun yok. Meşru olan bütün yollar kullanılmak suretiyle orayı kazanmaya çalışmak yadırganacak bir şey değil. Gelin, bunun takipçisi olalım. 'Siz iktidar değil misiniz' evet ama yargı bağımsız. Onun için bu yetki verilmiş.
"TALEBİMİZİ GERİ ÇEKMEDİK"
Sandık kurulu başkanları bu listenin dışına çıkmış, kamu görevlisi olmayan da var. İlçe dışına çıkamayacak olanlar var, il dışına çıkanlar var. Bir kısım akrabalar yerleştirilmiş. Bu işin dahası da var. Seçim kurulları sandık başkanı listesini kimseye vermez. O listeler seçim kurulu nezdinde yapılıyor bize güvenmek düşüyor. Bugün ortaya çıkıyor. Büyükçekmece'de talebimizi geri çektiğimizi söylüyor Öztrak, böyle bir şey yok. Biz Büyükçekmece ile ilgili itirazımızı yaptık, bugün olağanüstü itirazımızı da yapıyoruz. Büyükçekmece'de daha farklı usulsüzlükler de yapılmış. Seçmen farkı da öyle değil.
"51 SANDIĞI SAYMANIN ANLAMI YOK"
Biz İstanbul'un her yerinde, Türkiye'nin tamamı için söyleyemiyorum, İstanbul'un her yerinde organizeli bir şeyler yapılmış. Onun için adına organizeli usulsüzlük dedik. Burada 10 binleri aşan rakamlardan bahsediyoruz. Bir başka husus da var. Sandık başındaki sandık başkanı sandık döküm cetveli düzenleniyor, sandık tutanağına geçiliyor. Ama gördük ki sandık sonuç sayım döküm cetvelinin bir kısmı boş, bir kısmı mühürsüz. Bunlar yüzlerce. Bu kadar belgenin, bu kadar hatalı girmesi mümkün mü? Biz YSK'ya gittik, 'Bunların tamamı sayılsın' dedik. YSK da gerek yoktur kararı verdi. YSK'nın kararları hepimizi bağlar. Ama bu kararları eleştirme hakkımız var. Bu 51 sandığın sayılması kararını anlamış değilim. Bizim taleplerimize dönük bir karar verilmiş değildir. 51 sandığı saymanın anlamı yoktur.
"GELDİĞİMİZ NOKTA 14 BİN FARK"
İkinci nokta İstanbul'da çok parçalı, kargaşa bir durum var. YSK ne yapması gerekir, bu kargaşayı kaldırması gerekirdi. Bu şaibe, bu şüphe ortadan kalkmadı. Sadece geçersiz oylardan 6 bin diyoruz. Maddi hatalardan dolayı olanlar var. Geldiğimiz nokta 14 bin fark. Yüzde 20'si sayılsa sandığın sonucu çok netti.
"İSTANBUL'DA SEÇİMİN YENİLENMESİNİ İSTİYORUZ"
Elimizde yeniden kullanabileceğimiz bir imkan var. O imkan, olağanüstü itiraz hakkını öngörüyor. Biz de bu yolu kullanarak, 'Seçim sonucunu çok net etkileyecek olaylar var. Onun için bu itiraz yolunu kullanıyoruz ve İstanbul'da seçimin yenilenmesini istiyoruz' diyeceğiz. YSK'nın verdiği kararlar kesindir. Bu süreçler tamamen kanun kapsamında yürütülüyor. Bu karar hepimizi bağlar ama şaibe ve şüphe ortadan kalkmamış olur. 5 yıl boyunca bu konuşulur. Buna kimsenin müsaade etmemesi gerektiğini düşünüyorum."