Kadıköy Kitap şenliğinin Ardından
Ne Diyor Orhan veli:
“Bakakalırım giden geminin arkasından…”
Aynen öyle oldu ve bakakaldık 8. Kadıköy Kitap şenliğinin arkasından!
Haziranın ilk 5 günü, kıyas-ı kabul olmaksızın ve hilafsız Kadıköy’ümüze bayram gelmişti sanki… Ve İstanbullular, bu beş gün boyunca Haydar Paşa Garı peronlarına aktılar!
Başlamadan bir gün önce de yazmıştım,” kitap günleri ya da fuarları değil, kitap bayramı olmalı artık” diye… Gerçekten bir kültürel bayram, kendiliğinden oluşmuş ve gara giden yolları tutmuştu sanki kısa süreçte…
Bayram ilan edilmiş olsun olmasın muhteşem bir kültürel şenlik, peronlarda kısa süreli de olsa yaşanıverdi gözle kaş arasında…
Özetle Türkiye’deki en etkin bir kültür fırtınası yaşandı ve çok güzel izler bırakarak gelecek yılda yeniden merhaba demek üzere Pazar akşamı veda etti okurlara…
Ve bu muhteşem etkinlik, halkın kültüre ve dolayısıyla kitaba olan duyarlığını da gözler önüne serdi.
İki nedeni vardı bu muhteşem esintinin:
Biri dibe vuran siyasetin iyice gözden düşmesi ve iktidarın yalpalarının halkı mutlu edememesi, diğeri ise toplum içinde yayılan güvensizliğin tavan yapmasıydı.
Zira on yılı aşkın süreçte halk giderek yönetim karmaşasından, ranttan, aldatılmaktan, onurunun kırılmasından yılmış; kendine güvenli bir liman aramaktaydı.
Bu güveni, insanlarımıza parça parça olan muhalefet de veremiyor ve sanki iktidarın dümen suyunda hareket ediyordu.
Derken yerel yönetimler kültür bayrağıyla ortaya çıkıverdiler sonuçta…
Çünkü halk doğruya, güzele ve liyakata açtı! İyiye giden hiçbir şey kalmamış, skala düzeniyle topluca bir batışa sürükleniyorduk açıkçası... Bazı ülkelerdeki kültür devriminin bir benzeri sahneye çıkıverdi beklenmedik biçimde ve Haydarpaşa Garı’ndan ışık saçıldı ve de umut oldu tam anlamıyla…
Satılmıyor yaftası boynuna asılı yayınevleri, bu kitap günleri boyunca taleplere yetişemediler bile… Ve müthiş bir kitap pazarı açılarak, kısa süreli de olsa okurlarla buluştu.
Bu kültürel hareketin içindeki en büyük onur ve pay, kendisi de iyi bir yazar olan Kadıköy yerel yönetiminin çabalı, çalışkan, iş bilir yöneticisi Asuman Toraman Ermurat’ındır kuşkusuz! Yayınevleriyle, yazarlarla ve de elbet ki okurlarla buluşmanın kapısını açan odur!
Ve yeni yıllarda da ilk yılın eksiklikleri dikkate alınarak tarihi mirasımız Haydarpaşa garı bünyesindeki bu yeni bir kültür esintisinin devamı mutlaka sürdürülmelidir. Aksaklık olmadı mı? Oldu elbet!.. Ancak bunların, yeni düzenlemeler ile ortadan kaldırılacağı mutlaktır. Ve bu güzel organizasyonun yenileri, halkın beklentisi haline erişmiştir artık! Ki, asla aksatılmamalıdır. Ve ilk görünen de, bu kültürel şenliğin biraz daha uzun tutulması okur-yazar ilişkisinin daha yoğunlaştırılması gerekir.
Çünkü bugün, ülkemizin ve halkımızın en büyük eksikliği kültürel eylemlerdir. Okuma alışkanlığı olmadığı için, yasalar bile neredeyse kötü eller aracılığıyla köreltilmiş, dolaylı olarak da yaşam kabusa döndürülmüştür.
Ve bundan ötürü tek çıkış noktası artık kitaptır, kültürdür.
Daha net söylersek eğer, bundan böyle muhalefet partilerimiz de, umudumuzda, yarınlarımız da artık odur!
Yani kitap!...