Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman laiklik açıklaması yaptı."Yersiz, lüzumsuz ve halkı kamplaştırıcı tartışmaların önüne geçmek için, laiklik kavramı, kötü niyetli yorumlara yol açmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde tarif edilmeli, istismar edilmesinin önüne geçilmelidir" dedi.
Laiklik eleştirilerine yazılı açıklamayla cevap veren Kahraman, İstanbul Üniversitesinde düzenlenen "Yeni Anayasa, Yeni Türkiye" konulu sempozyuma katılıp yeni anayasaya ilişkin şahsi düşüncelerini ifade ettiğini belirterek, konuşmasının bütününde 1937 yılında Anayasaya kelime olarak derc edilen laikliğin tanımının yapılması gerektiğine vurgu yaptığını söyledi.
Kahraman, laiklik kavramının siyasal hayatta ve yargısal uygulamalarda bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerin sınırlayıcı, yok edici bir araç olarak kullanıldığını ve ciddi mağduriyete yol açtığını kaydederek, "Bu haksızlıkların en temel sebebi laiklik kavramının tanımının yapılmamış olmasıdır" ifadelerini kullandı.
Kahraman, Anayasa'da Türkiye'nin, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun belirtildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Ancak laikliğin tanımı yapılmadığından, din ve vicdan hürriyeti kavramları da tartışmaların ortasında yer almaktadır. Yersiz, lüzumsuz ve halkı kamplaştırıcı tartışmaların önüne geçmek için, laiklik kavramı, kötü niyetli yorumlara yol açmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde tarif edilmeli, istismar edilmesinin önüne geçilmelidir. Esasında; laiklik her türlü din ve inanç mensuplarının ibadetlerini özgürce icra etmelerini, dini kanaatlerini açıklayıp bu doğrultuda hayatlarını tanzim etmelerini güvence altına alır. Bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir. "Anayasanın dindar olması" beyanımdaki kastım; hiçbir ayrım yapmaksızın din ve vicdan özgürlüğünün anayasamızın lafzi ve ruhu ile güvence altına alınmasını sağlamayı temenni etmektir."
Laikliğin farklı inanç gruplarına sağladığı hürriyetlerin mevzuatta yer bulmasına işaret eden Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı:
"Devlet ve milleti karşı karşıya getirmeyen bir laikliğin tarifi ve tatbikatı yeni anayasada olmalıdır. Konuşmamın bu şekilde anlaşılması, aklın, mantığın ve sağduyunun gereğidir. Farklı değerlendirmelere konu yapılmasının masum bir tavır olmayacağı açıktır. Milli mücadelenin en mühim kazancı olan Cumhuriyetimizin ilanihaye yaşayacağı inancı içinde kamuoyuna duyurulur."