Keskin Zihinlerden, Aptal Beyinlere mi?

Zeliha Gölcük

Geçmişin bir parçası olarak gazete bulmacaları, yıllar boyu evlerimizin vazgeçilmez bir parçasıydı. Pazar kahvaltılarında, gazetenin sayfalarını karıştırırken en çok aradığımız şey, o bulmaca sayfasıydı.

Bizim evimizde gazete alımının ardındaki en büyük sebeplerinden birinin aslında bulmaca çözme isteği olduğunu fark ettiğimde, annemin gazeteye olan bağlılığını çok daha iyi anlamaya başladım. Annemin sırf bulmaca çözmek için gazeteyi aldığını hatırlıyorum. Sabah kahvaltısını yaparken ya da günün ilerleyen saatlerinde, gazetenin sayfalarını okur, ancak günün sonunda bulmaca sayfası her zaman en çok ilgisini çekerdi. O dönemde, gazete almak sadece haberleri takip etmek için değil, aynı zamanda bulmaca çözmenin bir rutine dönüşmesiyle de bağlantılıydı.

Gazete bulmacaları, aslında yıllarca gazete okuma alışkanlığının vazgeçilmeziydi. Yalnızca eğlenceli vakit geçirme imkanı değil, aynı zamanda insan zihnini de dinç tutmaya yarıyor. Zihinsel egzersiz, kelime dağarcığı gelişimi, konsantrasyon ve problem çözme becerisinin üzerinde de önemli etkileri mevcut.

Tabi zamanla dijital dünyanın gelişmesi gazetenin alımını düşürdüğü için onunla beraber bulmaca çözme alışkanlıkları da günden güne kayboldu.

Bugün, dijital dünyanın hızla yayıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Her sabah kahvaltılarında sofraya konulan gazeteler maalesef ki artık neredeyse yok denecek kadar az. İnternet sitelerinden haberlere ulaşma imkanı varken, insanlar gazete satın alıp okumayı tercih etmiyorlar. Tabiki bu herkesin kendi tercihi fakat ben hala o gazete sayfalarını çevirerek okumayı tercih edenlerdenim.

Gazetelerin gündemden düşmesiyle artık bulmaca çözmek, çoğu zaman geçmişte kalan bir alışkanlık olarak görülmeye başlandı. Gazeteler ne kadar unutulsa da bulmacalar bence hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmaya devam etmeliydi. Dediğim gibi sadece keyifli ve eğlenceli vakit geçirme aracı değil, insanın zihinsel sağlığına faydalı bir aktivite aslında.

Artık sabahları gazete almak, bulmaca çözmek yerine, çoğu insan gününe sosyal medyada gezinerek başlıyor. Sosyal medya platformları genellikle hızlıca tüketilen içeriklerle dolu. Bir parmağımızı kaydırarak anlık haberlere, fotoğraflara ya da videolara ulaşabiliyoruz.

Dijital dünya ve sosyal medya, insanlara sürekli kısa ve öz bilgiler vererek aslında hayatı kolaylaştırıyor. Bu da insanların fazla düşünmemesine neden oluyor. Beyni zinde tutmak için bazı alıştırmalar yapmak zorundayız; bu da aslında bulmacalar sayesinde gerçekleşiyordu. Fakat şuan bulunduğumuz dünya kişilerin yüzeysel düşünmesine ve problem çözme yetilerinin azalmasına neden oluyor.

Evet teknolojinin bize sağladığı faydalar yadsınamaz bir gerçek fakat her şeyin bir dozu var. Bu doz aşıldığında kitlesel felaketlere neden olabilir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.