Kılıçdaroğlu : Bin Ali İn Ali Hükümeti

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "64. Cumhuriyet Hükümetini saray darbesiyle yıktılar. 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti değil, birinci saray hükümetidir....

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "64. Cumhuriyet Hükümetini saray darbesiyle yıktılar. 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti değil, birinci saray hükümetidir. "Bin ali in ali hükümeti" desek daha iyi" derken Başbakan Binali Yıldırım'a, "kendinin, yakınlarının, ailenin, çocuklarının malvarlığını lütfen açıkla" çağrısını yaptı.

-"HERHALDE TAM BİR ASKERİ DİSİPLİN, KUZEY KORE MODELİ"-

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı hafta sonu yapılan AK Parti kongresine değinerek şöyle dedi:

"Adalet ve Kalkınma Partisinin kongresi yapıldı. Kongreyi izlemişsinizdir herhalde tam bir askeri disiplin, Kuzey Kore modeli, ayağa kalk kalkıyorlar, otur oturuyorlar, ağla ağlıyorlar, gülün gülüyorlar, alkışlayın alkışlıyorlar…

-"OTUR DENİNCE DE OTURUYORLAR"-

Bunlar bir de diyorlar ki biz ülkeye demokrasiyi getireceğiz, yaa aklını, binlerce kişinin aklını bir kişiye kiraya vermiş, ne dersen o olur diyor. Allah'ın verdiği aklı bir kullan ya… Şu yanlıştır de bari… Diyemiyor… Ayağa kalkıyorlar, otur denince de oturuyorlar. Ondan sonra biz ülkeye demokrasiyi getireceğiz diyorlar. Kendi içinde demokrasiyi barındırmayan bir parti ülkeye demokrasi mi getirir? Tam tersine demokrasiyi götürür.

-"LİDERİ TAPINACAK KONUMA GETİRİYORLAR"-

Lideri tapınacak konuma getiriyorlar. Vecd içinde durmuşlar. Böyle bir şey olabilir mi?

Ne diyorlardı bakın, "Erdoğan'a dokunmak ibadettir" diyorlardı. Bunların din anlayışına bakın. Mütedeyyin kardeşlerime sesleniyorum, Müslümanlıkta böyle bir kural var mı? Bir adama dokunmak ne zamandan beri ibadet oldu?

Başka, "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplamıştır diyor bizim liderimiz'… O tablo ayakta vecd içinde durulan tablo işte bu tablodur. Hangi dinde var, hangi imanda hangi kitapta var? Çıkıp bir Allah'ın kulu bana anlatsın.

Başka, "Erdoğan bizim ikinci peygamberimiz" diyorlar.

-"FİRAVUNLAŞAN BİR YAPI VAR KARŞIMIZDA"-

O kongre bu anlayış sonucunda düzenlenen bir kongredir. Herkesin ayağa kalkıp vecd içinde durduğu kongredir, firavunlaşan bir yapı var karşımızda. Bir firavun var, onun altında bir ekibi var. Firavun düzenini yıkacağız.

Firavun düzeninde hak olmaz, adalet olmaz, namus olmaz, şeref olmaz. Bunlar bizim değerlerimizdir. Hakkı da adaleti de namusu da şerefi de siyasete yeniden kazandıracağız.

Size bir soru, Davutoğlu'nun gidişi Binali'nin gelişi dolayısıyla parlamentonun bir kararı oldu mu, parlamentonun bir etkinliği oldu mu? Hiç olmadı. Kimin etkinliği oldu, birisi çağırdı, evladım gel buraya, yüzde 49.5 oy almışsınız 23 milyon 600 bin kişi oy vermiş sana. Ayrıl diyor, emredersin diyor ayrılıyor.

Hani şu olsa kabul ederim 17-15 Aralık gibi hükümette çok ciddi bir yolsuzluk çıkmıştır ortaya Davutoğlu da gitmiş demiştir ki bu kadar yolsuzluğun olduğu bir yerde hükümet olmak ayıptır, ben çekiliyorum, siz başkasını getirin yani ahlaki bir temeli vardır, var mı böyle bir şey, hiç yok. Malı götürenin zaten tepelere çıktığı bir süreci yaşıyoruz. Kim malı götürüyorsa o kadar yükseliyor, kim namusluysa o kadar dövülüyor, geldiğimiz nokta budur.

-"64. Cumhuriyet Hükümetini saray darbesiyle yıktılar"-

64. Cumhuriyet Hükümetini saray darbesiyle yıktılar. Nasıl kuruldu peki bu yeni hükümet? Bu birinci saray hükümetidir, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti değil, birinci saray hükümetidir.

-"BİRİNCİ SARAY HÜKÜMETİDİR"

Ne dediler, önce düşük profilli bir adam arıyoruz, sonra bıyıklı bir adam arıyoruz. Çıktı, Binali dedi ki vallahi bin desen binerim, in desen inerim.

Profil arıyorsun, vallahi benden daha düşük profilli şu grupta bulamazsın. Üstelik bir şey daha söyleyeyim dedi, ben onlardan önce zaten bıyıklıydım dedi. Dolayısıyla bin dediğinizde binerim, in dediğinizde inerim.

Kurulan birinci saray hükümetinin başbakanı en düşük profilli adam olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçmiş oluyor.

-'BİN ALİ İN ALİ HÜKÜMETİ" DESEK DAHA İYİ-

Aslında hükümete saray hükümeti diyoruz ama aslında saray hükümeti demek belki biraz farklı bir şey yani saray ödüllendirmek gibi bir şey oluyor, "bin ali in ali hükümeti" desek daha iyi.

Eski başbakanla yenisi arasında bir fark var, eski başbakan Davutoğlu getirmesini biliyordu ama götürmesini bilmiyordu. Binali ise hem getirmesini biliyor hem götürmesini biliyor. Çünkü götürme konusunda Binali'nin eline kimse su dökemez. Çünkü o ustalığı saraydan aldı. Onun çırağı zaten. Onun için diyor zaten, in dediğin de in, bin dediğimde bin. Hiç meraklanma sen "in bin Ali'sin'. Ama Sayın Binali'ye bir tavsiyem var, malı götürürken gideceksin, nasıl götürdüğünü anlatacaksın ama ayrılırken huzurdan arka arkaya ayrılacaksın, sırtını sakın dönme her an bir bıçak yiyebilirsin.

Bizde bir söz var derler ki her ortaklık bozulur ama suç ortaklığı bozulmaz. Bunların suç ortaklığı var.

-"BİZİM KANIMIZI DÖKMEDEN BU SİSTEMİ GETİREMEZSİN"-

Nasıl, "O suçu ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler yapmamız lazım', nasıl yapacaklarmış, başkanlıkla yapacaklarmış. Ne olacakmış başkanlık, saraydaki emredecek bunlar yapacaklar. Adı ne olacak başkanlık sistemi. TOBB'da söyledim yine söylüyorum, bizim kanımızı dökmeden bu sistemi getiremezsin.

Kilis'e düşen bombalar, onların umurun da değil.

Bu dert bizim derdimiz.

Söz veriyorum bu ülkede fakirliği bitirmek benim boynumun borcudur.

Onlar malı götürmeyi güvence altına almak istiyorlar, buna izin vermeyeceğim, bir tek milletvekilimiz olsa bile…

Bir soru sormak istiyorum, bir kayığı olmayan adamın nasıl bugün 30 gemisi var? Öğrenmek istiyorum. Sayın Binali Yıldırım'a bir çağrı yapıyorum, kendinin, yakınlarının, ailenin, çocuklarının malvarlığını lütfen açıkla." (ANKA/DEVAM)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri