38 yaşındaki Mehmet Servet Şatıroğlu, Şanlıurfa'da Serebral palsi rahatsızlığıyla dünyaya geldi. Kendisini şanslı olarak nitelendiren Şatıroğlu'na, çok daha ağır formları olan bu hastalıktan sadece koltuk değnekleri miras kaldı. Hayatı fizik tedavi merkezlerinde fizik tedavi uzmanları ve fizyoterapistlerle geçen Şatıroğlu, yaz tatillerinde bile gittiği hastanelerde kafasına doktor olmayı koydu. Öğretmenlerinin "Doktor olma, çok zor olur" sözlerine aldırmayan Şatıroğlu, önce Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi, ardından kendisi gibi hastalara umut dağıtmak için fizik tedavi uzmanı olmaya uğraştı. Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda (TUS) ilk 400'e girerek başarı elde eden Şatıroğlu, yıllardır koltuk değnekleriyle hastalara şifa dağıtıyor. Son 6 yıldır İzmir Alsancak Nevvar-Salih İşgören Devlet Hastanesi'nde fizik tedavi uzmanı olarak görev yapan Şatıroğlu, mesleğini başarıyla sürdürüyor. Kendisini otururken gören hastalarının önce hiçbir şey fark etmediğini ancak koltuk değneklerini gördüklerinde "Geçmiş olsun doktor bey. Yeni mi oldu?" diye sorduğunu belirten genç doktor, hastalarıyla empati kurabildiğini söyledi.
"MESLEĞE SEMPATİM OLDU"
Hastalığı ile ilgili çok sayıda ameliyat geçirdiğini söyleyen Şatıroğlu, "4-5 yaşından beri hastanelerde yatıyorum. Yaz tatilinde hep hastanede yatar, fizik tedavi görürdüm. Oradan bu mesleğe bir sempatim vardı. Lise bitince tıp fakültesi okumak istedim. Mesleği seçerken hocalarım, doktor olmamam gerektiğini, çok zor olduğunu belirttiler. Gerçekten de çok zor bir eğitim süreci yaşadım. Ancak hem okul arkadaşlarım, hem de hocalarımın yardımı oldu. Zaman zaman umutsuzluğa kapılsam da moral verdiler. Sonra TUS'ta ilk 400'e girerek fizik tedavi uzmanı oldum" diye konuştu.
HASTALARIYLA EMPATİ KURABİLİYOR
Fizik tedavi uzmanlığını seçmesinden pek çok etken olduğunu kaydeden Şatıroğlu, şunları söyledi: "Tedavi sürecini daha çok fizik tedavi hekimleri ve fizyoterapist arkadaşlarımızla beraber geçirdiğim ve engelimden dolayı bu görevi daha rahat icra edebileceğim için bu mesleği seçtim. Empati önemli bir şey. Hastaların halinden anlamak önemlidir. Bu sebeple benim durumum bir avantaj. Ben biraz şanslıydım. Serebral palsi rahatsızlığım var ama benimki hafif formu. Bu hastalıkta elini kolunu kullanamayan, zeka geriliğinin de eşlik ettiği hasta grupları da oluyor. Her hastanın potansiyeli farklı. Kaçırmamamız gereken şey; potansiyeli olan hastamızın potansiyelini yitirmeden iyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamasıyla ve yoğun egzersiz programıyla çıkabileceği en üst seviyeye çıkabilmesidir."
"UMUT ETMEK HER ŞEYDİR"
Hayatta umut etmenin her şey demek olduğunu ifade eden Şatıroğlu, engelli vatandaşlara da şöyle seslendi: "Umut etmeyince hiçbir şey elde edilemiyor. Çalışmak, azimli olmak gerekir. Tabii ki herkesin potansiyeli farklıdır. Herkes doktor olacak diye bir şey yok. Engelli kardeşlerimiz, yapabilecekleri meslek grubunda tercihler yapmalı. İş hayatına girdiğinde insan sosyalleşiyor, bu da sizi hayata bağlıyor."