AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Zaman Gazetesine kayyum atanmasının siyasi bir karar olmadığını yargısal bir karar olduğunu söyledi.
Şahin, baba ocağı Karabük'ün Ovacık ilçesine bağlı Kavaklar köyünü ziyaretini ederek köylülerin sorunlarını dinledikten sonra gündeme dair gazetecilerin sorularını cevapladı.
"MAAŞI DEVLETTEN, TALİMATI PENSİLVANYA'DAN ALACAKSINIZ"
Paralel Devlet Yapılanması'nın faaliyetleri kapsamında Zaman Gazetesi'ni de bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik'e kayyum atanmasını değerlendiren Mehmet Ali Şahin, kararı siyasi iradenin vermediğini, yargı kararı sonucu olduğunu belirterek, "Parlamento üyeleri, milletvekilleri ve iktidar partisi yetkilileri olarak yargı süreçlerini takip ederiz. Yargı, herhangi bir yerden talimat alarak işini yapmaz. Eldeki deliller, bilgiler, bulgular böyle bir kararın verilmesi sonucunu doğurmuş olacak ki ilgili mahkeme Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine böyle bir karar almıştır, sanıyorum karar da uygulanmıştır. Doğrusu ülkemizin bu tür konularla gündeme gelmesini ben arzu etmem. Her alanda olduğu gibi basın yayın alanında da vatandaşlarımız anayasal ve yasal haklarını özgürce kullanabilmeliler. Ancak Türkiye'de zaman zaman bir takım örgütsel yapılar, hem ülkemiz hem de halkımız için tehdit oluşturuyor. Bu Cumhuriyet Savcılıklarınca tespit edilerek haklarında dava açılan ve davaya konu olmuş örgütsel yapılarda var. Davaya konu olmuş bir takım örgütsel yapılar da var. Dolayısıyla Türkiye'de görev yapan özel ve tüzel kişilerin mutlaka yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi, özellikle dışarıdan talimatlı bir takım işlerin içerisinde olmamaları gerekir. Hiçbir devlet, kendi içerisinde yapılanmış bir takım farklı, adına "paralel" dediğimiz yapılara izin vermez. Maaşı devletten, talimatı Pensilvanya'dan alacaksınız. Böyle bir kamu görevliliğini hiçbir devlet benimsemez, kabul etmez, gereğini yapar. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti de bunun gereğini yapmaktadır" dedi.
"BU KONUDA ŞİKAYETTE BULUNANLAR ÖNCE AYNAYA BİR BAKSINLAR"
'Kimse üzülmesin, kırılmasın" diyen Şahin, "Türkiye Cumhuriyeti anayasası, yasaları ve devletin işleyişi içerisinde kendisine düşen sadakat görevi neyse onu yerine getirmeye çalışsın. Başka yerlere sadık değil bu ülkeye sadık insanlar olarak hayatlarını devam ettirmeye çalışsınlar. Aksi halde bir takım bu tür davalara muhatap olurlar. Biz de bu tür davaların açılmasından bu tür uygulamaların yapılmasından doğrusu hoşnut değiliz. Ama bunun sorumlusu biz de değiliz. Bu konuda şikayette bulunanlar önce aynaya bir baksınlar. Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek bir sözü vardır ve eserinden " Eğer hırsız ciğerini söküp lamaya gelmişse, ciğerine soracaksın ne suç işledin diye'. Bir takım davalara, ithamlara muhatap olmuşsa önce bir kendisine sorsun bakalım. Ben bunu hak edecek ne yaptım diye. Başkalarını suçlamaktan ziyade önce aynaya bir bakalım. Neden başka basın yayın organlarının değil de bizim başımıza geldi bu diye bir sorsun" dedi.
Bir gazetecinin Adalet Bakanlığı tarafından HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 5 Milletvekili hakkında "dokunulmazlıkların kaldırılması" istemiyle hazırlanan fezlekeyi, TBMM'ye gönderilmek üzere Başbakanlık'a sunduğunu hatırlatılması üzerine Şahin, "Siyasi partiler seçimle iktidara gelmek ve programlarını uygulamak için kurulan tüzel kişiliklerdir. Eğer bir siyasi parti ve o siyasi partinin mensupları, milletvekilleri vatandaştan oy alarak, parlamentoya girerek halka vaat ettiklerini demokratik yolla çözmenin dışında eğer silahlı bir takım terör örgütlerini destekliyorlarsa, silahlı terör örgütleriyle iş birliği içerisinde ise onların eylemlerine arka çıkıyorlarsa o zaman o siyasi parti sorgulanır" dedi.
"TERÖRE DESTEK VEREN, TERÖRLE İÇ İÇE GEÇMİŞ SİYASİ PARTİLER KAPATILIR"
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde "teröre destek veren, terörle iç içe geçmiş olan siyasi partiler kapatılır" diye yazdığını kaydeden Şahin, "Ama biz Türkiye'de siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü siyasi partilerin kapatılmasına yol açacak olan hataları yapan o siyasi parti tüzel kişiliği değil, o siyasi partinin mensuplarıdır. Şimdi bir takım HDP'li, işte aylardır öz yönetim altında bazı ilçelerimizde hendekler kazıp bizim güvenlik güçlerimizle adeta harp ediyorlar. Her gün şehitler veriyoruz. Şimdi bir siyasi parti, adı ne olursa olsun bu ülkenin bir siyasi parti ise o siyasi partiden seçilmiş bu ülkenin milletvekili parlamentonun milletvekilli ise devletin güvenlik güçlerinin yanında yer alması gerekir. Terör örgütleriyle mücadele eden güvenlik güçlerimize destek çıkması lazım. Ama bir siyasi parti var ve o siyasi partinin milletvekilleri terör örgütünün yanında yer alıyor. O terör örgütünü destekliyoruz. Biz siyasi partilerin kapatılmasını değil, gerçekten teröre destek verdiği açıkça belli olan milletvekilleriyle ilgili işlem yapılmasını doğru buluruz. Bunun da yolu, yargılanmasının yolunu açmaktır. Çünkü milletvekili dokunulmazlığı var. Bir milletvekili, dokunulmazlığı parlamentoda kaldırılmadığı taktirde yargılanamıyor" dedi.
"GENEL KURUL GEREĞİNİ YAPAR"
HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için izlenecek yolu anlatan Şahin, " Eğer bu arkadaşların gerçekten terörle işbirliği yaptığı anlaşılırsa, herhalde komisyonlara gereğini yapar ve genel kurala iner, dokunulmazlıkları kaldırılır. Bu yolun mutlaka içinden geçtiğimiz şu süreçte açık olması lazım. Ben, Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin olarak bu teröre açıkça destek veren hatta halkı bu terör örgütlerine destek vermek amacıyla sokağa davet eden kişilerin dokunulmazlıkları söz konusu olduğunda parlamentoda bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması istikametinde oy kullanacağım. Bu ülkede yasal olarak kurulmuş bir siyasi parti veya mensupları, bu ülkeye harp ilan etmiş olan terör örgütleriyle bir ve beraber olamaz. Aksi halde mevcut durumları mevcut durumlarını ettirmelerine hiçbir ülke izin vermez, biz izin vermeyiz" diye kaydetti.