Suriye'de IŞİD'in elindeki Menbiç'i kurtaran operasyonun sonrası neler yaşanacağı merakla ediliyor. Wall Street Journal gazetesi, kenti geri alan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) savaşçıların çoğunun Kürt olduğunu belirtirken Kürt savaşçıların kentten çekilip çekilmeyeceğine ilişkin kuşkuları da yansıttı. Gazete, operasyon öncesi SDG gücünün yapısı ve kentin gelecekteki yönetimi ile ilgili olarak ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakata da vurgu yaptı.
ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal " ABD destekli güçler, İslam Devleti'ni Suriye'nin Menbiç kentinden kovduktan sonra dikkatini Türk sınırına yakın bir bölgede bulunan ve aşırı grubun savaşçı geçişleri için kullandığı diğer bir kente çevirdi" sözleriyle girdiği haberinde SDG'nin Menbiç'in batısındaki El Bab kenti için bir askeri konseyin kurulduğunu açıkladığına dikkat çekti.
WSJ, haberinde SDG ile ilgili okuyucularına bilgi verirken "SDG, Kürt ve Arap savaşçılarını içeren ABD'nin destekli bir koalisyondur ve Suriyeli bir Kürt milisinin hakimiyetinde altında. YPG olarak bilinen milis ve siyasi kanadı, Suriye'de İslam Devleti ile devam eden mücadeleyi, tarihi olarak Kürt toprağı olarak gördüğü alanların kontrolünü genişletmek için kullandı, El Bab da o toprakların bir parçasıdır. Rakka ise değil."
Yeni oluşturulan El Bab konseyinin silah ve cephanesinin, ikmali ABD'in liderliğindeni koalisyon tarafından yapılan SDG'den sağlayacağına vurgu yapıldığı haberde SDG'nin, IŞİD'in sınıra erişimini kesme çabalarında önemli yeni bir adım olarak bundan sonra El Bab'a odaklanacak olmasının İSİD'in Suriye'deki başkenti olarak bilinen Rakka'ya yönelik operasyonun zaman alacağının da sinyali olarak yorumlandı.
-"SDG KÜRT MİLİSLERİNİN HAKİMİYETİNDE ALTINDA"-
WSJ, haberinde SDG ile ilgili okuyucularına bilgi verirken "SDG, Kürt ve Arap savaşçılarını içeren ABD'nin destekli bir koalisyondur ve Suriyeli bir Kürt milisinin hakimiyetinde altında. YPG olarak bilinen milis ve siyasi kanadı, Suriye'de İslam Devleti ile devam eden mücadeleyi, tarihi olarak Kürt toprağı olarak gördüğü alanların kontrolünü genişletmek için kullandı, El Bab da o toprakların bir parçasıdır. Rakka ise değil."
Haberde aylarca Kürt siyasi ve askeri liderlerin "Rakka'ya karşı bir taaruzu başlatmak yerine öncelliklerinin Kuzey Suriye'de Rojava olarak adlandırdıkları özerk bir bölgenin parçası olan iki ayrı Kürt kantonunun birleştirmek için Batı'ya doğru ilerlemek olduğunu net bir biçimde dile getirdikleri"ne dikkat çekildi.
-ABD VE TÜRKİYE, OPERASYON ÖNCESİ MENBİÇ YÖNETİMİNİ MÜZAKERE ETTİ"-
WSJ, SDG'nin Menbiç'i eline geçirerek "İslam Devleti'nin Türk sınırı ile Rakka arasındaki hayati ikmal yolunu keserek Rakka'daki militanları zayıflattıklarını" anlattığı haberinde şunları da yazdı:
"Nüfusu çoğu Arab olan Menbiç kenti savaşı öncesi ABD ve Türkiye, savaşçı gücünün etnik yapısı ve kentin gelecekteki yönetimi müzakere etti. Türkiye, Suriye'deki Kürt özerk bölgelerinin Türkiye'deki ayrılıkçılığı güçlendirmek için kullanılmasından kaygılı."
-"MENBİÇ SAVAŞÇILARININ ÇOĞU KÜRT"-
Bunun ardından "muhalefet aktivistleri ve Suriye'deki gelişmeleri izleyen grupların ise SDG'nin Menbiç'teki savaşçılarının çoğunun Kürt olduğunu söylediklerin belirten gazete, bu çerçevede Aleppo 24 izleme ağına dayanarak savaşçıların arasında Arabların oranının yüzde 15 civarında olduğunu da kaydetti.
Yine Aleppo 24'ya aften Menbiç halkının da, daha önce kurtarılan bölgelerde YPG'nin Arabların ve başkalarının evlerine dönmelerini engellediği suçlamaları nedeniyle Menbiç'in bir Kürt kentine dönüştürülmesinden korkttuğunun belirtildği haberde YPG'nin bazı vakalarda iddiaları reddederken bazılarında ise güvenlik gerekçelerini öne sürdüğüne dikkat çekildi.
-"KÜRT SAVAŞÇILARIN ÇEKİLECEĞİNE İLİŞKİN KUŞKULAR VAR-"
WSJ, ABD yetkililerinin ise, YPG savaşçılarının çatışmalar biter bitmez bölgeden uzaklaşmayı kabul ettiklerini söylediklerine işaret ederken de yerel aktivistlerin ise böyle bir şey olacağına ilişkin kuşkuları dile getirdiklerini yazdı. (CN/ORH)