Eczacıbaşı VitrA'nın başarılı voleybolcusu Merve Dalbeler Aslan, korona virüs nedeniyle evinden çıkmadığı dönemde de antrenmanlarını sıkı bir şekilde sürdürdüğü söylerken, ayrıca mental olarak kendini hazır tutmaya çalıştığını ifade etti.
Avrupa Voleybol Konfederasyonu'nun (CEV), voleybolsuz geçen dönemi renklendirmek amacıyla başlattığı "Pass the Time" (Zamanı Geçir) kampanyasına ortak olan Eczacıbaşı VitrA, bir yazı dizisi başlattı. Serinin her bir bölümünde turuncu-beyazlılardan bir oyuncu, evde kaldığı bu süreçteki günlük rutinlerini, yaptığı egzersizleri ve içinde bulundukları durumla başa çıkma yöntemlerini aktarıyor. Yazı dizisinin dokuzuncu bölümünde, Merve Dalbeler Aslan yer aldı.
"Bu duruma alışmak zor olmadı"
Evde antrenman yapma döneminde geçişte zorlanmadığını belirten Aslan, "Çok yoğun bir tempodan evde egzersiz dönemine geçerken sanki yaz dönemine geçiyormuşum gibi düşünmeye karar verdim. Sezon bitince de antrenman yapmaya devam eden sporculardan olduğum için bu duruma alışmak zor olmadı. Nasıl ki yaz döneminde bir sonraki sezona hazırlanıyorsam, şimdi de kendimi önümde bir maç olması ihtimaline göre hazırlıyorum" ifadelerini kullandı.
"Evde kalmanın ne kadar değerli olduğunu görebiliyorum"
"Günde 4 saat antrenman yapmaya alışmış bir sporcunun evde kalması aslında hiç kolay değil" diyen Merve Dalbeler Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her zaman kendime bir hedef koymayı seçmişimdir. Ben de bu süreçte evde antrenman yapmanın iyi yanlarına odaklanıyorum. Örneğin en sevdiğim diziyi izlerken antrenman yapabiliyorum. Evde sadece oturduğumuzda, enerjimizi atamadığımız için gece uyumak zorlaşıyor ve daha huysuz olabiliyoruz. Kısacası mental olarak kendimi eve kapatılmış gibi hissetmeye değil de kendime ve sevdiklerime ayıracağım zamana odaklanıyorum. Sevdiklerimin sağlığını düşününce de evde kalmanın ne kadar değerli olduğunu görebiliyorum."
Evde nasıl zaman geçiriyor?
Merve, korona virüs sürecinde evde nasıl vakit geçirdiğini de şöyle aktardı:
"Size günlerimin nasıl geçtiğini anlatayım. Sabah vücudumun kalkma saatine göre günümü planlıyorum. Uyanınca 10 dakika boyunca aç karnına meditasyon yapıp eşimle birlikte kahvaltıya oturuyorum. Bu arada gündemde olanları takip ediyoruz. Hava güzelse balkonda oturup zaman geçiriyoruz. Kahvaltıdan ortalama iki saat gibi bir süre sonra antrenmanıma başlıyorum. Bazen eşimle bazen de tek başıma antrenmanımı bitirdikten sonra klasik duş alma, yemek yeme rutini devam ediyor. Haftada üç gün Yüksek Lisans derslerim oluyor. Boş zamanımın bir kısmında onların ödevlerini hazırlıyorum. Diğer zamanlarda da dizi veya film izliyorum. Bazen eşimle tavla oynuyoruz. Günlük sıralama değişse de şimdilik günlerim bu şekilde geçti. Resim yapmayı çok seviyorum. İlerleyen zamanlarda ona da başlamayı düşünüyorum."