CHP Yurtdışı Birlikleri 2018 Genel Değerlendirme Toplantısı’na Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Milletvekilleri ve Maltepe Belediye Bakanı Ali Kılıç katıldı. Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 5 temel sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin sorunları var ama bu sorunları aşma iradesi, bilgisi ve kapasitesi sadece CHP’de var. Bütün dünyaya ilan ediyorum. Neden. Bilgiye dayalı söylemlerimiz var. Olay tahlil ederiz. Sorunu masaya yatırırız. Bütün ayrıntıları düşünürüz, ondan sonra çözüm üretiriz. Biz gecekondu partisi değiliz. Köklerini Kuvayi Milliye’den alan, kişisel beklentilerini geriye atan bir partinin mensuplarıyız” ifadelerini kullandı.
“Düne kadar ‘vesayet ‘ diyorlardı, şimdi demokrasiye tahammül edemiyorlar”
CHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nde yıkılmayan bir kale olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Bütün güçleriyle üzerimize geliyorlar. Düne kadar ‘demokrasi üzerinde vesayet’ diyorlardı, şimdi demokrasiye tahammül edemiyorlar. 20 Temmuz darbesinden sonra Türkiye farklı bir sürecin içerisine evrilmiştir. Türkiye ağır sorunlarla karşı karşıyadır. 5 temel sorunumuz var. Bir tanesi demokrasi. Güçler ayrılığı ilkesi yoktur Türkiye’de. Tüm yetkiler bir kişiye bağlanmıştır. Yargı bağımsız karar verememektedir. Suçsuz insanların hapislere atıldığını iyi biliyoruz. Gazetelerin kapatıldığını, üniversite öğrencilerin tutuklandığını, üniversitelerin susturulduğunu biliyoruz. Medya özgürlüğü kalmadı. Yüzde 90’ından fazlasını bir kişi kontrol ediyor. Onun istediği haberler verilecek. İstemediği haberler makaslanacak. Bunları biz darbe dönemlerinde gördük şimdi 20 Temmuz darbe döneminde görüyoruz. O dönemde bile kısmen medya yazabiliyordu. Şimdi tamamını susturdular. O dönemde bile yürekli savcılar, hakimler vardı. Bugün savcılar, hakimler, tamamen susturulmuş vaziyette” diye konuştu.
"25 HAZİRAN SABAHI OHAL’İ KALDIRACAĞIZ"
25 Haziran sabahı yapacakları ilk işin OHAL’i kaldırmak olacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu ne demektir. Türkiye’ye bahar geldi, demokrasi geldi, özgürlük geldi. Türkiye’de demokrasi bizim vazgeçilmezimizdir. Sonra kuvvetler ayrılığını yapacağız. Güçlü bir demokratik parlamenter sistem. Toplumla uzlaşarak yeni bir anayasa. Darbe hukukundan arındırılmış bir anayasa. Her vatandaş anayasa kitapçığını eline aldığında ‘bu benim güvencemdir’ diyecek. Bugün geldiğimiz noktada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Ben bunu söylediğimde kıyamet koparıyorlardı. Geçen gün bir zat kalktı kendi manifestosunu açıkladı. ‘Herkesin can ve mal güvenliği olacak’ dedi. Ne demek bu. 16 yıldır geldiği noktada kimsenin can ve mal güvenliği yok. Şimdi söylüyor. Ben can ve mal güvenliğini getireceğim. Geçmiş olsun Recep Bey” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ekonomik anlamda bir felaketin içerisinde olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Faizden şikayet ediyorlar. Sanki bu memleketi şu ana kadar Fransızlar yönetiyordu. Sen yönetiyordun. ‘Faiz her kötülüğün hem anası hem babasıdır’. Günaydın Recep bey gözlerinden öpüyorum seni. ‘Bizim faizi aşağı çekmemiz lazım’ diyor. Bravo vallahi demek faizi aşağı çekmeyi öğrenmiş. Sen faizcisin tefecilere teslim olmuşsun. ‘Oyuna geldik’ diyor. Kim seni oyuna getirdi, kim seninle oynadı. Faiz konusunda seni kim oyuna getirdi çık anlat. ‘Faizi aşağı indirmeliyiz’ diyor. İndir kardeşim. Devlet elinde, hakimi, valisi, merkez bankası, BDDK emrinde. Niye indirmiyorsun. Kim sana engel oldu. Tefeciler istemiyor. Yakayı tefeciye kaptırmışsın. Bir ülkenin yöneticileri yakayı tefeciye kaptırmışsa onları oradan alaşağı etmek bizim görevimizdir. Bu ülkeyi 16 yılın sonunda ekonomisin tefecilere teslim edenlerden bu memlekete hayır gelmez. Faizi indirmeye gelince indirmek istemiyor. Gayet basit. Ziraat bankasına talimat verdiler. Ziraat bankası ‘emredersiniz’ dedi. Hemen indirdi. Ne olacak sektör rahat edecek. Demek ki talimatınla inebiliyormuş. Şimdi meclisten KHK çıkarma yetkisi de aldılar. Yap orada ‘faiz yüzde 1’dir’ de. Gücün yetiyor. İmkanın var. Yeri gelince konuşuyorsun, bir karış da dil var. Çıkar ‘bunu iptal ediyorum’ de. ‘İndiriyorum’ de. Bunu yapamazlar”
“NE OLDU DA OKULLARIMIZIN BÜYÜK BİR KISMI NİTELİKSİZ OKUL HALİNE GELDİ”
Kılıçdaroğlu konuşmasında eğitim sistemi ile ilgili eleştirilerde de bulunarak, “Bütün sorunların kaynağı aslında eğitimde. İyi insanlar yetiştirirseniz Türkiye hızla büyür, kalkınır. Bugün geldiğimiz noktada 16 yıl sonunda anneler çocuklarını hangi okullara gönderecekler belli değil, hangi sınava girecek çocuk belli değil. Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir şeye tanık olduk. Okulların büyük bir kısmını niteliksiz okul diye tanımladılar. Hani anne baba çocuklarını niteliksiz okullara göndermek ister. Ne oldu da okullarımızın büyük bir kısmı niteliksiz okul haline geldi. Sizin çocuklarınızı deney gibi kullandılar. Tam gün eğitim olacak. Çocuk sabahın köründe niye okula gidiyor. Makul saatte kalkar okula gider, tam gün okulda kalır, öğle yemeğini bedava okulda yer, akşam annesi gider çocuğunu alır getirir. Eğitim tamamen parasız olacak. Öğretmenleri yücelteceksiniz. Bir öğretmenler meslek kanunu çıkaracaksınız. Diğer devlet memurlarından ayıracaksınız öğretmenleri. Öğretmeni baş tacı yapmayan bir toplumun geleceği karanlıktır. Bütün sorunlarını çözeceksiniz. ‘Ay başını nasıl getiririm’ diye bir öğretmen düşünüyorsa çocuklarımıza yeteri kadar eğitim veremez. Öğretmen rahat geçinecek” açıklamalarında bulundu.
Seçim barajına da değinen Kılıçdaroğlu, “Darbe hukukundan kısmen ayrıldık millet ittifakını kurarak. Yüzde 10 seçim barajını kaldırdık. Gönlümüz isterdi ki bütün partiler için kalksın seçim barajı. Sonuçta bu kadar oldu. Önümüzdeki seçimlerde sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız, komşumuzu da ikna edeceğiz. Bu ülkede barışı sağlamanın tek yolu budur” dedi.
"4 AY İÇERİSİNDE ORTADOĞU’NUN BÜTÜN SORUNLARINI BİZ ÇÖZECEĞİZ"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu dış politika konusunda iddialı açıklamalarda bulunarak, “Düne kadar bütün komşularımızla aramız iyiydi. Düne kadar Ortadoğu’da bir sorun çıktığı zaman gelip Türkiye’nin kapısını çalarlardı ‘hakem olun’ diye. Bugün ne Suriye, ne Irak, ne Mısır, ne AB ile barışık değiliz. Herkes ile kavgalıyız. Bunun ancak biz düzeltiriz. En geç 4 ay içinde Ortadoğu’nun bütün sorunlarını biz çözeceğiz. Amerika AB Rusya, İslam dünyası ile bütün ilişkilerimiz iyi olacak” ifadelerini kullandı.
“BİR PARTİNİN GENEL BAŞKANI TARAFSIZ OLAMAZ”
Cumhurbaşkanı adayı olmaması ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Dün akşam kadınlarla bir toplantımız vardı. AK Partili kadın çıktı şunu söyledi ‘siz niye aday olmadınız’ Şunu söyledim. Cumhurbaşkanı seçildiğiniz anda meclise geleceksiniz, tarafsız davranacağınıza dair yemin edeceksiniz. Bir partinin genel başkanı tarafsız olamaz. Tarafsız olamadığı için namuslu adamsa, namusu ve şerefi üzerine yemin edemez. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız 80 milyonu kucaklayacak. Bizim Cumhurbaşkanı adayımız bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesine hakim tayin etmeyecek, hakimleri yanına alıp ‘gelin hep beraber çay toplamaya gidelim’ demeyecek” diye konuştu.
Metin Başar - Gamze Erdemir