Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi ve bunun ardından yaşananlar, Batı'da Pazar günü yayınlanan gazetelerde de konu oluyor. İngiliz Observer gazetesi, "Türkiye konusunda ne yapılmalı? sorusuna yanıt aradığı başyazısında Batı ile Türkiye arasında "karşılıklı ihtiyaca" vurgu yapıyor ve Batı'nın Türkiye ile ilişkiyi güçlendirmesi gerektiğini söylüyor. Gazeteye göre, AB ülkeleri Ankara'ya, güvenlik, terörle mücadele ve mültecilere yardım gibi konularda "güçlendirilmiş samimi bir ortaklık" önermelidir.
İngiltere'nin önde gelen Pazar gazetelerinden Observer, "Türkiye ve Batı ile ilişkisi" başlığı ile verdiği başyazasına "Türkiye konusunda ne yapılmalı? sorusu ile giren Observer, bu sorunun " Türkiye'deki "başarısız askeri darbeden sonra geçen haftaki ülke çapındaki gerçekleştirilen geniş bastırmanın ardından yine Avrupa ve AB'de siyasiler ve diplomatları meşgül ettiğini" belirtiyor.
-"MARGİNAL ÜLKE OLSA AYAKLANMALAR O KADAR ÖNEMLİ OLMAZDI"-
"Türkiye marginal bir ülke olsa askeri ayaklanmalar o kadar önemli olmazdı" görüşünü dile getiren Observer, "Arap Ortadoğu'nun bir parçası değil" dediği Türkiye'nin "eşsiz konumunun" altını çiziyor.
Observer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a " tartışmalı ve ayrıştıcı bir şahsiyet" gibi eleştiriler yönelttiği başyazısında 15 Temmuz'da tankların sokağa çıktığında ülkenin çoktan "ikiye bölündüğü" görüşünü öne sürüyor.
-"ERDOĞAN, TÜRKİYE'NİN SEÇİLMİŞ HÜKÜMETİN SEÇİLMİŞ LİDERİ"-
Darbe sonrası gözaltılar ve görevden almalarının "aşırı bir tepki" olarak değerlendirildiği başyazısında "Ancak Erdoğan'ı diktatör olarak niteleme ve onu Türkiye'nin tüm dertlerinden sorumlu tutmak ahmaklık olur ve Batılı bir perspektif açısından geri tepebilir bir tutum" uyarısında bulunuyor. Gazete şöyle devam ediyor:
"Zira (Erdoğan) demokrasi ile göreli olarak ancak kısa bir süre önce tanışıp, uzun bir süre de iç ve dış ihtilaflar yaşamış olan bir ülkeyi birlik içinde tutmaya başardı. Seçilmiş hükümetin seçilmiş lideridir. Döneminde hayat standartları ve ekonomik refahta yaygın bir iyileşmenin sağlandığı bir yönetim başında, bu da tabanda gördüğü desteği izah etmeye yardımcı oluyor. Hataları ve yanlış hesaplarına rağmen Türkiye'nin Suriye'nin fırtınasının içine sürüklenmesini önledi. (Az veya çok) IŞİD'e karşı çıkan Batılı ülkelerle ittifak kurdu, Türkiye'nin NATO üyeliğini korudu ve son yılda tekrarlanan terör saldırılarının karşısında soğukkanlılığını yitirmedi. Aynı zamanda mükemmel olmazsa ve bir beledin karşılığında olsa da AB'ye yönelik istikrasızlaştırıcı Suriyeli ve diğer mülteciler akınını kontrol altına almaya çabalayan Avrupalılarla işbirliğini yaptı."
-"KARŞILIKLI İHTİYAÇ"-
Avrupa'nın terörle mücadele ve Suriye sorunu nedeniyle Türkiye'ye ihtiyacı olduğunun altını çizen Observer, Türk devletinin "şaşırtıcı kırılganlığı"nın yaşandığı bir dönemde Ankara'nın "AB ve ABD ile güçlü ilişkilere" ihtiyacının bulunduğunu düşünüyor.
Batı'nın Türkiye ile ilişkisini güçlendirilmesi gereğine vurgu yapıldığı başyazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise "gerçek darbecilerin peşine hukuka uygun bir biçimde gitmesi, durumu darbe ile yakından uzaktan bir bağı bulunmayan kişi ve kuruşlarla hesaplaşmak için istismar etmemesi gerektiği" savunulurken Erdoğan'ın başkanlık hedefinden, "idam cezası tehdidi"nden ve ifade özgürlüğüne yönelik "saldırılardan" vazgeçmesi ve OHAL'ı kaldırması isteniyor.
Öte yandan Observer, AB ülkelerinin, Ankara'ya, güvenlik, terörle mücadele, mültecilere yardım, Suriye'deki savaş sonrası sorunların çözülmesi, Kürt sorununa da "Ankara'nın kaygılarını dikkate alan, uluslararası desteğe sahip kalıcı bir çözümün bulunması gibi çeşitli konularda "güçlendirilmiş bir işbirliğine dayalı samimi bir ortaklık" sunması gereğini de vurguluyor.
Gazete, böyle bir ortaklığın sağlanması durumunda zamanla ve ABD'nin de desteğiyle Türkiye ile AB arasında daha derin bir entegrasyona ulaşılabileceğini düşünüyor. (CN/GO