Trabzonspor'un orta saha oyuncusu Okay Yokuşlu, takımda kalıp kalmayacağının netlik kazanmadığını belirterek, "Yönetimle konuşuyoruz. Yurt dışında oynamak gibi bir hayalim var. Zaman neyi getirecek göreceğiz" dedi.
Trabzonspor'da tamamlanan sezonda ortaya koyduğu performans ile birçok takımın da transfer gündeminde yer alan Okay Yokuşlu, kulübün dergisinde yer alan röportajında hedefleri, geleceği ve takımın performansıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Okay, Avrupa kupalarına katılma hedefini son haftalarda kaçırdıklarını ifade ederek, "Takımın kalitesi ve takımdaşlık bence çok iyi ama bu sezon gerek ilk, gerekse de ikinci yarıda kazanmamız gereken çok kolay maçları kaybettik. Son dakikalarda talihsiz goller yedik. Bunları yaşayınca da zirveden uzak kaldık. Bu sezonun özeti olarak kritik anlarda yaptığımız hatalar sonucu kaybettiğimiz maçları gösterebilirim" diye konuştu.
"KADRO KALİTEMİZ ÇOK İYİYDİ"
Tamamlanan sezonda, yaptıkları kritik hataları açıklamakta zorlandıklarını ifade eden Okay, şunları söyledi:
"Trabzonspor'a yakışmayan, değişik bir durumdu. Bunu yaşamamamız gerekiyordu. Tecrübeli ve ligi bilen oyuncularımız da var. Buna rağmen oldu. Olmaması gerekirdi. Bence bu sezonki kadro çok iyi oyunculardan kuruluydu. Diğer takımlarla kıyaslama yaptığımızda kadro kalitesi anlamında çok iyi durumdaydık. Çok daha farklı olabilirdi. Şimdi yeni yönetimimiz var. Onlarla birlikte bazı şeyler değişecektir, bir planlama yapılacaktır. Eksiklikler giderilecektir ve umarım her şey daha iyi olacaktır."
"EN İYİ PERFORMANSIM BU SEZONDU"
Bu sezon en iyi sezonlarından birini geçirdiğini anlatan Okay, şöyle devam etti:
"Trabzonspor'a geldiğimden beri maç sayısı anlamında iyi bir grafik çizdiğimi düşünüyorum. Kendime göre her sezon daha iyiydim. En iyisi de bu sezon oldu. Oynadıkça özgüvenim arttı. Yapım gereği yaptığım hatalardan tecrübe kazanabiliyorum ve o hatayı tekrar yapmamaya çalışıyorum. Her zaman kendimi geliştirme yönünde adımlar atmayı istiyorum. Tüm bunlar performansımın artmasına sebep oldu.
"ORTA SAHADA OYNAMAKTAN KEYİF ALIYORUM"
Okay, orta sahada kendisini daha rahat hissettiğini de vurgulayarak, bu konuda şunları söyledi:
"Futbolda gol atmak, asist yapmak ve iyi oynamak çok önemli. Bunların yanı sıra bir kriter daha var. O da istikrar. Üç sezonda 100 maç oynamak çok güzel. Yeni Malatyaspor maçına çıkarken bu heyecanı yaşadım. İnşallah nice 100 maçlar oynamak nasip olur. Bugüne kadar tüm başarıları orta sahada oynayarak elde ettim. O bölgede oynamaktan daha çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Tabii ki bir futbolcu için yan mevkiler de çok önemlidir. Bu nedenle savunmada oynamam söylendiğinde hiç itiraz etmedim. Hocalarımın kararına hep saygı duydum. Başka mevki de olsa sahaya çıktığımda elimden geleni yaparım."
"KAYSERİSPOR'DA FUTBOLUN İKİ YÖNLÜ OYNANDIĞINI FARK ETTİM"
Profesyonel sözleşmeye imza attığında 10 numara pozisyonunda oynadığını söyleyen Okay, şu ifadeleri kullandı:
"İlk başlarda tamamen hücuma dayalı bir futbol anlayışım vardı. Hatta hocalarım defans yönümü eksik bulurlardı. Sonra Kayserispor'daki ikinci sezonumda futbolun iki yönlü oynandığını fark ettim. Tek taraflı oynayınca bazı şeyler eksik kalıyordu. Ben de fiziğimden dolayı bu durumu avantaja dönüştürmeye çalıştım. İki yönlü oynamaya çalıştıkça karşılığını olumlu anlamda almaya başladım. Ardından ön liberoda oynamaya başladım. Pozisyonum gereği defansa daha yakınım ancak çocukluktan gelen o gol atma istediği sürekli kafamın içinde. Görevim takımın organizasyonunu sağlamak, iyi bir defans hattı oluşturup, oyun kurmak ama bu mevkide oynayan oyuncuların da fırsat buldukça takıma gol ve asist katkısı sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Modern futbol bunu gerektiriyor. Sadece ön liberolar değil, her mevkide oynayan oyuncuların birkaç iş yapması, oyunu iki yönlü oynaması lazım."
"YURT DIŞINDA OYNAMA HAYALİM VAR"
Okay, takımda kalıp kalmayacağına yönelik ise şu ifadeleri kullandı:
"Milli takımda oynayacağımız maçları iyi bir şekilde geçirmek ve sezonu tamamlamak istiyorum. Gelecek sezonla ilgili şu an net bir şey yok. Benim yurt dışında oynamak gibi bir hayalim var. Başkanımız ve yönetim kurulumuzla görüşüyorum. Trabzonspor'da çok güzel günler geçirdim. Milli takıma buradan gittim. Birçok deneyimi burada kazandım. Ancak zamanın ne getireceğini bilemiyorum, bekleyip göreceğiz. Benim için iyi olacağını düşünerek Trabzonspor'a geldim ve her geçen gün ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. Bir futbolcunun fiziki yeterliliğinin yanı sıra mental gücü de çok önemli. Dışarıdaki tepkiler kişiyi çok etkiliyor. Burada her şey pozitif. Her futbolcunun iyi oynadığı zaman adının transferle anılması normal. Şartları hep genel olarak değerlendirme düşüncesindeyim. Bunların çıkması doğal. Bazı transfer iddiaları gerçekten asılsız. Hiç alakası olmayan haberler çıkıyor. Zamanın neler getireceğini göreceğiz."
"YABANCI OYUNCULARLA REKABETE GİRİYORUZ"
Okay, yabancı oyuncu sınırının olmayışının rekabeti getirdiğini de kaydederek bu konuda şunları dedi:
"Bence asıl sorun sınırlamanın olup olmaması değil. Bir yarışma ortamı oluştu, yurt dışından kariyerli oyuncular geliyor. Gençler onlarla rekabete giriyor. Ama aynı şartlar altında rekabet ettiğimizi düşünmüyorum. Bizim altyapılarımız yeterli değil. Altyapıdaki oyuncular, A takıma geldiğinde onlarla rekabet edecek düzeyde olmuyor. Aynı şartlar altında gelmiyorlar. Doğal olarak ilk tercih genellikle yabancılardan yana olabiliyor. Kim daha iyiyse, kim daha hazırsa tabii ki o oynuyor. Hiçbir hoca sadece yabancı diye o futbolcuyu tercih etmez. Bence asıl sorun sınırlama olup olmaması değil, rekabet her zaman var. Sonuçta sınır olmasa da bir başka Türk oyuncuyla rekabete gireceksin. Eğer asıl konu oynayıp, başarılı olmaksa sorun sınırlama olup olmaması değil. Kendi değerlerimizi nasıl yetiştirebildiğimiz önemli."
"BAŞARILI OLMAK İÇİN SADECE FUTBOL YETERLİ DEĞİL"
Her futbolcunun eksik yönlerini giderme noktasında çalışmalarını bütün hayatı boyunca sürdürmesi gerektiğini de belirten Okay, "Ne kadar yetenekli olursan ol, ne kadar iyi futbolcu olursan ol mutlaka eksiklerin vardır. Kimse kusursuz bir futbolcu değil. Belki bir iki tane, Messi -Ronaldo tarzı haricindeki herkesin mutlaka eksik yönleri vardır. Onu görüp onları geliştirmeye çalışacaksın. Öğrenmeye açık olman lazım. İşin anahtarı kendini yeterli görmemek. Sadece saha içinde değil, saha dışında, konuşmalarında ve hayatı yaşayış tarzın da çok önemli bence. Bir kulüp bir futbolcuyu alırken sadece iyi futbolcu olduğu için alacağını sanmıyorum. Başarılı olmak için sadece futbol yeterli değil. Orada bir takımdaşlık olgusu var. Yeri geliyor çok zor duruma düşüyorsun takım olarak, elini taşın altına sokacak oyuncular lazım oluyor. Çok kritik maçlarda top almaya çekinen futbolcular tanıdım mesela. Tam tersi daha az yetenekli ama sorumluluktan hiç kaçmayan futbolcular da tanıdım. Parçaları birleştiren, bunların hepsini bir araya getiren bir futbolcu olmalısın" ifadelerini kullandı.
"LUCESCU BENİ ÇOK SEVİYOR"
Milli takımın teknik sorumlusu Lucescu'nun kendisini çok sevdiğini de anlatan Okay, "Lucescu, sağ olsun beni çok seviyor. Ara sıra iletişimimiz oluyor. Bana çok güvendiğini söylüyor. Fatih hoca da bana şans verdi. Çok önemli maçlara çıktım, ilk maçım ve deneyimim onun sayesinde oldu. Şimdi bir yapılanma söz konusu. Önümüzdeki resmi maçlarda bu jenerasyonla iyi şeyler başarabileceğimizi umuyorum çünkü gerçekten çok iyi futbolcular var. Umarım şans da yanımızda olur" şeklinde konuştu.
Okay, Dünya Kupası'nda ülke olarak olmamalarının üzüntü verici olduğunu ancak takım arkadaşı Ogenyi Onazi'den dolayı Nijerya'nın kupayı almasını temenni ettiğini, Almanya'nın ise kupasının favori takımı olduğunu söyledi.
Trabzonspor'da tamamlanan sezonda ortaya koyduğu performans ile birçok takımın da transfer gündeminde yer alan Okay Yokuşlu, kulübün dergisinde yer alan röportajında hedefleri, geleceği ve takımın performansıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Okay, Avrupa kupalarına katılma hedefini son haftalarda kaçırdıklarını ifade ederek, "Takımın kalitesi ve takımdaşlık bence çok iyi ama bu sezon gerek ilk, gerekse de ikinci yarıda kazanmamız gereken çok kolay maçları kaybettik. Son dakikalarda talihsiz goller yedik. Bunları yaşayınca da zirveden uzak kaldık. Bu sezonun özeti olarak kritik anlarda yaptığımız hatalar sonucu kaybettiğimiz maçları gösterebilirim" diye konuştu.
"KADRO KALİTEMİZ ÇOK İYİYDİ"
Tamamlanan sezonda, yaptıkları kritik hataları açıklamakta zorlandıklarını ifade eden Okay, şunları söyledi:
"Trabzonspor'a yakışmayan, değişik bir durumdu. Bunu yaşamamamız gerekiyordu. Tecrübeli ve ligi bilen oyuncularımız da var. Buna rağmen oldu. Olmaması gerekirdi. Bence bu sezonki kadro çok iyi oyunculardan kuruluydu. Diğer takımlarla kıyaslama yaptığımızda kadro kalitesi anlamında çok iyi durumdaydık. Çok daha farklı olabilirdi. Şimdi yeni yönetimimiz var. Onlarla birlikte bazı şeyler değişecektir, bir planlama yapılacaktır. Eksiklikler giderilecektir ve umarım her şey daha iyi olacaktır."
"EN İYİ PERFORMANSIM BU SEZONDU"
Bu sezon en iyi sezonlarından birini geçirdiğini anlatan Okay, şöyle devam etti:
"Trabzonspor'a geldiğimden beri maç sayısı anlamında iyi bir grafik çizdiğimi düşünüyorum. Kendime göre her sezon daha iyiydim. En iyisi de bu sezon oldu. Oynadıkça özgüvenim arttı. Yapım gereği yaptığım hatalardan tecrübe kazanabiliyorum ve o hatayı tekrar yapmamaya çalışıyorum. Her zaman kendimi geliştirme yönünde adımlar atmayı istiyorum. Tüm bunlar performansımın artmasına sebep oldu.
"ORTA SAHADA OYNAMAKTAN KEYİF ALIYORUM"
Okay, orta sahada kendisini daha rahat hissettiğini de vurgulayarak, bu konuda şunları söyledi:
"Futbolda gol atmak, asist yapmak ve iyi oynamak çok önemli. Bunların yanı sıra bir kriter daha var. O da istikrar. Üç sezonda 100 maç oynamak çok güzel. Yeni Malatyaspor maçına çıkarken bu heyecanı yaşadım. İnşallah nice 100 maçlar oynamak nasip olur. Bugüne kadar tüm başarıları orta sahada oynayarak elde ettim. O bölgede oynamaktan daha çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Tabii ki bir futbolcu için yan mevkiler de çok önemlidir. Bu nedenle savunmada oynamam söylendiğinde hiç itiraz etmedim. Hocalarımın kararına hep saygı duydum. Başka mevki de olsa sahaya çıktığımda elimden geleni yaparım."
"KAYSERİSPOR'DA FUTBOLUN İKİ YÖNLÜ OYNANDIĞINI FARK ETTİM"
Profesyonel sözleşmeye imza attığında 10 numara pozisyonunda oynadığını söyleyen Okay, şu ifadeleri kullandı:
"İlk başlarda tamamen hücuma dayalı bir futbol anlayışım vardı. Hatta hocalarım defans yönümü eksik bulurlardı. Sonra Kayserispor'daki ikinci sezonumda futbolun iki yönlü oynandığını fark ettim. Tek taraflı oynayınca bazı şeyler eksik kalıyordu. Ben de fiziğimden dolayı bu durumu avantaja dönüştürmeye çalıştım. İki yönlü oynamaya çalıştıkça karşılığını olumlu anlamda almaya başladım. Ardından ön liberoda oynamaya başladım. Pozisyonum gereği defansa daha yakınım ancak çocukluktan gelen o gol atma istediği sürekli kafamın içinde. Görevim takımın organizasyonunu sağlamak, iyi bir defans hattı oluşturup, oyun kurmak ama bu mevkide oynayan oyuncuların da fırsat buldukça takıma gol ve asist katkısı sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Modern futbol bunu gerektiriyor. Sadece ön liberolar değil, her mevkide oynayan oyuncuların birkaç iş yapması, oyunu iki yönlü oynaması lazım."
"YURT DIŞINDA OYNAMA HAYALİM VAR"
Okay, takımda kalıp kalmayacağına yönelik ise şu ifadeleri kullandı:
"Milli takımda oynayacağımız maçları iyi bir şekilde geçirmek ve sezonu tamamlamak istiyorum. Gelecek sezonla ilgili şu an net bir şey yok. Benim yurt dışında oynamak gibi bir hayalim var. Başkanımız ve yönetim kurulumuzla görüşüyorum. Trabzonspor'da çok güzel günler geçirdim. Milli takıma buradan gittim. Birçok deneyimi burada kazandım. Ancak zamanın ne getireceğini bilemiyorum, bekleyip göreceğiz. Benim için iyi olacağını düşünerek Trabzonspor'a geldim ve her geçen gün ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. Bir futbolcunun fiziki yeterliliğinin yanı sıra mental gücü de çok önemli. Dışarıdaki tepkiler kişiyi çok etkiliyor. Burada her şey pozitif. Her futbolcunun iyi oynadığı zaman adının transferle anılması normal. Şartları hep genel olarak değerlendirme düşüncesindeyim. Bunların çıkması doğal. Bazı transfer iddiaları gerçekten asılsız. Hiç alakası olmayan haberler çıkıyor. Zamanın neler getireceğini göreceğiz."
"YABANCI OYUNCULARLA REKABETE GİRİYORUZ"
Okay, yabancı oyuncu sınırının olmayışının rekabeti getirdiğini de kaydederek bu konuda şunları dedi:
"Bence asıl sorun sınırlamanın olup olmaması değil. Bir yarışma ortamı oluştu, yurt dışından kariyerli oyuncular geliyor. Gençler onlarla rekabete giriyor. Ama aynı şartlar altında rekabet ettiğimizi düşünmüyorum. Bizim altyapılarımız yeterli değil. Altyapıdaki oyuncular, A takıma geldiğinde onlarla rekabet edecek düzeyde olmuyor. Aynı şartlar altında gelmiyorlar. Doğal olarak ilk tercih genellikle yabancılardan yana olabiliyor. Kim daha iyiyse, kim daha hazırsa tabii ki o oynuyor. Hiçbir hoca sadece yabancı diye o futbolcuyu tercih etmez. Bence asıl sorun sınırlama olup olmaması değil, rekabet her zaman var. Sonuçta sınır olmasa da bir başka Türk oyuncuyla rekabete gireceksin. Eğer asıl konu oynayıp, başarılı olmaksa sorun sınırlama olup olmaması değil. Kendi değerlerimizi nasıl yetiştirebildiğimiz önemli."
"BAŞARILI OLMAK İÇİN SADECE FUTBOL YETERLİ DEĞİL"
Her futbolcunun eksik yönlerini giderme noktasında çalışmalarını bütün hayatı boyunca sürdürmesi gerektiğini de belirten Okay, "Ne kadar yetenekli olursan ol, ne kadar iyi futbolcu olursan ol mutlaka eksiklerin vardır. Kimse kusursuz bir futbolcu değil. Belki bir iki tane, Messi -Ronaldo tarzı haricindeki herkesin mutlaka eksik yönleri vardır. Onu görüp onları geliştirmeye çalışacaksın. Öğrenmeye açık olman lazım. İşin anahtarı kendini yeterli görmemek. Sadece saha içinde değil, saha dışında, konuşmalarında ve hayatı yaşayış tarzın da çok önemli bence. Bir kulüp bir futbolcuyu alırken sadece iyi futbolcu olduğu için alacağını sanmıyorum. Başarılı olmak için sadece futbol yeterli değil. Orada bir takımdaşlık olgusu var. Yeri geliyor çok zor duruma düşüyorsun takım olarak, elini taşın altına sokacak oyuncular lazım oluyor. Çok kritik maçlarda top almaya çekinen futbolcular tanıdım mesela. Tam tersi daha az yetenekli ama sorumluluktan hiç kaçmayan futbolcular da tanıdım. Parçaları birleştiren, bunların hepsini bir araya getiren bir futbolcu olmalısın" ifadelerini kullandı.
"LUCESCU BENİ ÇOK SEVİYOR"
Milli takımın teknik sorumlusu Lucescu'nun kendisini çok sevdiğini de anlatan Okay, "Lucescu, sağ olsun beni çok seviyor. Ara sıra iletişimimiz oluyor. Bana çok güvendiğini söylüyor. Fatih hoca da bana şans verdi. Çok önemli maçlara çıktım, ilk maçım ve deneyimim onun sayesinde oldu. Şimdi bir yapılanma söz konusu. Önümüzdeki resmi maçlarda bu jenerasyonla iyi şeyler başarabileceğimizi umuyorum çünkü gerçekten çok iyi futbolcular var. Umarım şans da yanımızda olur" şeklinde konuştu.
Okay, Dünya Kupası'nda ülke olarak olmamalarının üzüntü verici olduğunu ancak takım arkadaşı Ogenyi Onazi'den dolayı Nijerya'nın kupayı almasını temenni ettiğini, Almanya'nın ise kupasının favori takımı olduğunu söyledi.