-Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise, 1961 Anayasası'nda İnönü ve Bayar dönemindeki olumsuz deneyimlere tepki olarak "partisiz - tarafsız Cumhurbaşkanı" düzenlemesi konulduğunu belirterek "şimdi ise devleti bütün olarak partizanlaştırma sakıncası olan bir modelin yeniden gündeme getirildiği" uyarısını yaptı.
Türkiye'de "Partili Cumhurbaşkanı" önerisinin gündeme gelmesi, yurt dışında da dikkat çekti. "Adı "Partili Cumhurbaşkanı" Yetkisi "Başkanlık" mı?" sorusunu soran ABD'li medyaya konuşan Prof.Dr. Ergun Özbudun, "Partili Cumhurbaşkanı"nın fiilen mevcut durumu işaret ettiğini, bunun tek başına sakıncalı olmadığını belirtirken Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise, "devleti bütün olarak partizanlaştırma sakıncası olan bir modelin yeniden gündeme getirildiğini" söyledi.Amerika'nın Sesi (VOA) "Türkiye'de anayasal rejim değişikliğiyle ilgili tartışmada AKP'den "Başkanlık Sistemi" yerine "Partili Cumhurbaşkanı" modeli önerisi gelirken; anayasa uzmanlarına göre eğer yetkileri kapsamında kuvvetler birliği varsa yeni modelde otoriterleşme riski sürüyor" sözleriyle girdiği geniş haberinde yakın geçmişte yeni anayasa yazım komisyonuna başkanlık etmiş Prof.Dr. Ergun Özbudun'un değerlendirmelerine de yer verdi.
Özbudun, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, sağlıklı yorum için öncelikle TBMM'ye sunulacak teklifi tümüyle görmek gerektiğini vurguladı. Ancak "Partili Cumhurbaşkanı"nın fiilen mevcut durumu işaret ettiğini belirten Özbudun, bunun tek başına sakıncalı olmadığını kaydetti.
-AK'DEKİ HİÇ BİR ÜLKE ANAYASASINDA "PARTİSİZ CUMHURBAŞKANI ZORUNLULUĞU YOK"-
"Eğer beş madde olacağı belirtilen teklifte Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini arttıracak veya Bakanlar Kurulu ile ilişkilerini belirleyen hükümlerde değişiklik olmayacaksa bu üzerinde konuşulabilir bir tekliftir" diyen Özbudun, "Avrupa Konseyi'ndeki hiçbir ülke anayasasında Cumhurbaşkanı'nın partisiz olmasını zorunlu kılan bir hüküm olmadığını" belirterek şöyle devam etti:
"Almanya, İtalya, Portekiz'de de Cumhurbaşkanı parlamento tarafından seçilseler de bir siyasi parti mensubu. Aksi zaten siyaset realitelerine aykırı. Tek başına bu değişiklik sakıncalı değil. Ama o paket, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini daha attıran unsurlarını içerekse mesela Genelkurmay Başkanı'nın Cumhurbaşkanı'na bağlanmasından söz ediliyor. Mesela genel siyaset yürütülmesinden Başbakan sorumludur".
Prof. Dr. Özbudun, parti yasağını Türkiye'nin kendi tarihi gerçekleriyle getirmiş olduğunu da ifade etti.
-KABOĞLU: "DEVLETİ PARTİZANLAŞTIRMA SAKINCASI VAR"-
"Partili Cumhurbaşkanı" önerisini de VOA'ya değerlendiren Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu da, "Partili Cumhurbaşkanı" modeli için Fransa ile ilgili örnekte bir bilgi çarpıtması olduğunu belirterek Fransa'da partiden bir seçim yapılsa da Cumhurbaşkanı'nın partisindeki görevinden ayrıldığını yani genel başkan, genel sekreter gibi görevlerini sürdürmediğini dile getirdi.
Kaboğlu, Fransa'da anayasada detaylar ile belirlenmemiş olsa da bunun gelenekler ile gerçekleştiğini vurguladığı açıklamaları sırasında yine "Partili Cumhurbaşkanı" için Türkiye'den Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar'ın örnek gösterildiğini ancak bunun doğru bir örnek, bir referans olmadığını, "Çünkü Türkiye'nin demokratikleşmeye girdiği yeni bir dönemdi, yeni bir devlet inşasıydı. Dolayısıyla doğru bir örnek değildir" sözleriyle savundu.
Başkanlık Sistemi'nin Türkiye'nin ihtiyacı olup olmadığını tartışmadan savunulduğunu, şimdi ise doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bir model önerildiğini öne süren Kaboğlu, "AKP'nin, Erdoğan Davutoğlu'nu uzaklaştırdıktan sonra hem Cumhurbaşkanı olsun hem parti genel başkanı olsun hem başbakan olsun biçiminde bir arayışa girdiğini görüyoruz" yorumunda bulundu.
İbrahim Kaboğlu, 1961 Anayasası'nda İnönü ve Bayar dönemindeki olumsuz deneyimlere tepki olarak "partisiz - tarafsız Cumhurbaşkanı" düzenlemesi konulduğunu belirterek "şimdi ise devleti bütün olarak partizanlaştırma sakıncası olan bir modelin yeniden gündeme getirildiği" görüşünü öne sürdü. (CN/ORH)