Şiirlerle İlgili Düşündüklerim
Değerli arkadaşlarım, öncelikle ülkemizde gelişen anarşik olaylarda hayatını kayıp eden askerlerimize, polisimize ve korucularımıza Allahtan rahmet diliyorum. Ailesinin ve ülkemizin başı sağ olsun.
Yine bugün Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği Yönetim Kurulu adına, sizlere hoş geldin diyor sevgiler saygılar sunarak sözlerime başlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, siz üyelerimizle ayda bir gün bir araya gelmemiz olsa da, tanışmak, söyleşme ve hoşça ve dostça vakit geçirmek kültür adına unutulmazlığın ta kendisidir. Bu ve benzeri çalışmaları yaparken, bir birimizden çok önemli bilgi alış verişi içinde bulunmaktayız. Bu itibarla sizlerin birkaç dakikanızı alarak, şiirle ilgili bazı açıklamalar yapmak istiyorum. Yapacağım açıklamalardan en önemli olanı “Şiir nedir” sorusunu dikkate almaktayım. Şahsım olarak, şiirin bir soluk olduğunu düşünmekteyim. Ancak kimi şairlere şiir bir aşk ve bir sevgidir. Hatta bir martının uçuşu, denizin köpüğüdür. Denizde esen lodosların uğultusu içinde yer almaktır. Hatta ve hatta bir annenin çocuklarını bekleyişidir. Karşıdan gelen bir vapurun düdük sesidir. Bir keman veya bir ut bir tambur sesidir. Hayatın içinde var olan ekmek kavgasıdır. Hâsılı şiir hayatın ta kendisidir. O hayat ki giden bir gemiden sallanan bir mendildir. Şiir hayallerimiz, rüyalarımız, yenilgilerimiz, başarı ve başarısızlıklarımızdır. Aynı zamanda, gönüllere sığmayandır. Şiir zaman zaman gerçeğin ta kendisidir. Şiir zaman zaman bulutlar ülkesidir. Zaman zaman bir tokat, zaman zaman bir yakarıştır. Zaman zaman bir vuslattır, Hepsinin çok önemli bir özlemdir. Hepsi bir yana şiir kocaman bir yürektir.
Buraya kadar şiir nedir sorusuna cevap vermeye çalıştım. Unutmamamız gereken bir gerçek var ki, o da bunların hepsini bir yana bırakarak, şiirin bir de yazılış yanına bakmalıyız.
Şiirin yazılışında, şiirin kendine özgü bir dili olmalıdır. Hatta şiirin söylemindeki var oluşçuluğu dikkate alındığında, şiirin musiki bir sesle yakın ilişkisi içinde olması gerekmektedir. Şiir seslendirildiğinde, mutlaka etkileme gücünün olması gerekmektedir.
Bunun içinde kullandığımız dilin insan ve evren karşısında hayretini, hayranlığını, sevincini, acısını anlattığı gibi, insanlar arasında bir iletişimi sağlayandır. Bütün bunları bilip yaparken, unutulmaması gereken en önemli hususlardan birisi de, şiirde dilin yerinde kullanılmasıdır.
Şiir yazıldığında, şiirin anlamında ifadesini bulan seslerine gelince, şiirin anlamıyla ilgili düzeylerinde, konuşma dilinden ayrı düşünülmelidir. Çünkü şiir öyle bir musikidir ki, o müziğin çalgısı dildir.
Düşünüyorum da, daha başka duygusallıklarda ortaya koyabiliriz. Mesela, kalbinde ve ruhunda şiirle ilgili bir his duymayanlar şiiri sevmezler. Gerçek anlamda, bu gibi kişiler evrensel boyutta her hangi bir nesneye âşık olamazlar.
Son olarak düşündüğüm ise, şiirde ana fikir mutlaka doğru seçilmelidir. Bu nedenle şiirin mayasında aşk olmalıdır. Aşk denilince, aklımıza gelenleri sıralamış olursam, vatan aşkı, ana, baba, kardeş, memleket ve doğa gibi her şeyin aşkı olabilir. Aşk olmadan yazılan şiirler, mayasız ekmek gibidir. Böyle bir ekmeğin lezzeti ve tadı olmaz. Ana fikri tespit edilmeyen şiir, böyle bir şeydir. Bu nedenle, şiirin musikisini canlandıran aşk, kendi orkestra şefini yaratır. Şahsım olarak bu düşüncenin başka bir izahının olacağını düşünemiyorum.
Sizlere değerli ustalardan birkaç alıntıyı sunmak istiyorum. Örneğin Melih Cevdet Anday şöyle diyor. “Çıkar yol şiiri tanımlamaktan geçer.”
Özdemir Asaf ise şöyle diyor. “Her insanın bir öyküsü vardır ama, bir şiiri yoktur.” Sayıt Faik’de “ Şiirin olmadığı yerde, insan sevgisi yoktur, diyor.
Bende diyorum ki, kanımca düşündüklerim, ustaların düşündükleriyle örtüşüyor.
Bilmem sizler ne dersiniz.
Saygılarımla.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair
Değerli arkadaşlarım, Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin aylık kültür çalışmalarında yer alan şairlerimize, ozanlarımıza, sanatçılarımıza ve dinleyici olarak gelen dostlarımıza yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum.
KATILIMCILARIMIZ:
1-Mürsel Adıgüzel, Yönetim Kurulu başkanı ve Moderatör.
2-Şengül Yıldırım, Yönetim Kurulu Sekreteri.
3-Muntaz Adıgüzel,Yönetim Kurulu Üyesi ve Komisyonlar Başkanı.
4-Mehmetali Işık, şair ve üye.
5-Mehmet Tüter, şair ve üye.
6-Gülsüm Tüter, misafir.
7-Veli Eker, şair ve üye.
8-Kazım Üçok, şair ve katılımcı.
9-İhsan Yaşar Ercan, şair ve katılımcı.
10-Sami Biberoğullları, şair ve katılımcı.
11-Ozan Yadigar Orhan, şair ve katılımcı.
12-Ayten Oral, üye.
13-Ozan Baki Çetin, katılımcı.
14-Songül Altınkaya, şair ve katılımcı.
15-Efkan Ötgün, şair ve üye.
16-Hilmiye Kılıçaslan, üye.
17-Gözde Kılıçaslan, katılımcı.
18-Cemil Özdemir, şair ve üye.
19-Sadi kartal, şair ve atılımcı.
20-Burhan Karacan, şair, yorumcu ve katılımcı.
21-Hakan Adıgüzel, besteci ve üye.
22-İkbal Cengiz, katılımcı.
23-Cihan Savaş, katılımcı sanatkâr.
24-Ahmet Tığlı, şair ve Katılımcı.
25-Tormis Üner, şair, yazar ve katılımcı.
26-Kaan Bilge, katılımcı.
27-Günay Aksoy, şair ve katılımcı.
28-Altan Gümüşhaneli, üye.
29-Murat Çakır, şair ve katılımcı.
30-Yusuf Onur, şair ve katılımcı.
31-Ozan Erzade Kapan, katılımcı.
32-Cafer Aksoy, şair ve katılımcı.
33-Halide Göksoy, üye ve sanatçı.
34-Seher Aksoy, halk müziği sanatçısı.
35-Meral Dalaman, şair, yazar ve katılımcı.
36-İskender Şimşek, üye ve şair.
37-Sevtap Dudu, katılımcı sanatkâr.
38-Muhsin Durucan, şair, yazar ve katılımcı.
39-Ramazan Güven, misafir.
40-Melek Bali, üye ve şair.
41-Elif Bali, tv. Katılımcısı.
42-Tahsin Bali,tv katılımcısı.
43-Nermin Kanışlı, katılımcı.