Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konferanslarının bu haftaki konuğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Osman Aydınlı oldu.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen "İslam Kültür ve Medeniyetinde Semerkant" konulu konferansta konuşan Doç. Dr. Osman Aydınlı, Semerkant'ın İslam kültüründeki ve medeniyetindeki önemini, coğrafi yapısını, sosyoekonomik olarak önemini anlattı. Konferansta Semerkant'ın âlimler tarafından İslam kaynaklarında nasıl tasvir edildiğini aktaran Aydınlı, İslam kültürü ve medeniyetinin Semerkant üzerinden değerlendirmesini de yaptı.
Semerkant'ın Soğd bölgesi içinde bir merkez şehir olduğunu ifade eden Doç. Dr. Osman Aydınlı, yüzyıllarca en fazla ulemanın Soğd bölgesinden çıktığını söyledi. Buhari, Farabi, İbn-i Sina ve Harezmî gibi İslam dünyasının en meşhur âlimlerinin Semerkant'ta yaşadığını ve önemli eserlerini burada verdiğini belirten Aydınlı, Soğd bölgesinin asırlar boyunca Semerkant şehri üzerinden yönetildiğini kaydetti.
"Birçok tasvirde övülmüştür"
Semerkant'ın içinde bulunduğu Soğd bölgesinin, sahip olduğu üstün özelliklere nasıl ulaştığını anlatan Doç.Dr. Aydınlı, "Semerkant'ta 11'inci ve 17'nci asırlar arasında din, felsefe, sosyal bilimler ve fen bilimleri zirveye ulaşmıştı. İlmi faaliyetler çok canlı ve fazlaydı. Semerkant'a aslında birçok yönden bakmamız gerekiyor. Bunun için önce Semerkant'ın içinde bulunduğu coğrafi bölgenin önemine, sonra da bu şehrin sosyal, ekonomik ve içtimaı yapısına bakmalıyız. Semerkant bugün Özbekistan Devleti sınırları içinde, Seyhun ve Ceyhun nehirlerinin arasındaki topraklarda, nehrin öte tarafı anlamına gelen Maveraünnehir coğrafyasındadır" dedi. Maveraünnehir bölgesinin İslam kaynaklarında önemli bir yeri olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Osman Aydınlı, İslam kaynaklarındaki tasvirleri ise, "Maveraünnehir bölgesi tasvirlere göre önemli ticaret yollarının kavşağında bulunan, verimli toprakları ve etrafı çöllerle çevrili bölgelerin ortasında cennet misali akarsuları olan, ekin ve mahsullerinin bol olduğu, etinden, sütünden ve gücünden faydalanılan hayvanların çok olduğu bir coğrafyadır. Bölge, bu özelliklerinin yanı sıra nüfusun fazlalığıyla, halkının misafirperverliği ve cesaretiyle, hayır kurumlarının çokluğuyla, yol ve geçitlerin fazlalığıyla, doğal güzellikleriyle, stratejik konumuyla, ekonomisiyle, kültürel ve sosyal birçok açıdan tasvir edilmiş ve övülmüştü" dedi.
"Bütün yolların kesiştiği bir yer"
Maveraünnehir'in stratejik konumundan ve tarihteki sosyoekonomik öneminden bahseden Doç. Dr. Osman Aydınlı, "İpek Yolu'nun bulunduğu güzergahta yol, kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrılır ve Semerkant'ta birleşirler. Baharat Yolu'nun bütün mamulleri, Hindistan, Pakistan ve Afganistan üzerinden Semerkant'a gelir. Değerli hayvanların kürklerinin satıldığı Kürk Yolu da keza Semerkant'tan geçmektedir. Bütün yolların kesiştiği yerdir. İslam dünyasında Talas Savaşı'ndan sonra, Mısır papirüsü dışındaki ilk kâğıt üretimi Semerkant'ta yapıldı. Tüm İslam âlemine buradan yayıldı. Tekstilin merkeziydi ve tüm değerli kumaşlar buradan çıkardı. Ticaretin de merkezi olan bu şehirde birçok inanç, kültür ve fikir akımının serbestçe yayılması, okuma yazma oranın yüksek olması ve çok zengin bir kültürel ortama sahip olması da Semerkant'ın sosyoekonomik değerini göstermektedir" dedi.
Müslümanların Maveraünnehir'i tanımaları ve fethetmek istemeleri sonrasında İslam tarihinde gerçekleşen olayları anlatan Doç. Dr. Osman Aydınlı, Semerkant'ın bugün Çin'e kadar tüm bölgenin efendisi olduğunu sözlerine ekledi.