Sekiz Mart Kadınlar Günü

 Sekiz Mart Kadınlar Günü

Sevgili okurlarım, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'yle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
“Birleşmiş Milletler Örgütü” 8 Mart 1975 yılının da almış olduğu bir kararla, 8 Mart gününü “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını kabul etmiştir. O tarihten bu yana, Birleşmiş Milletlere üye olan devletlerde, “8 Mart Günü, kadınlar günü olarak kutlanmaktadır.

Bence, kadınlarımız, 8 Mart Kadınlar Gününü, kadın hakları ölçeğinde, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda bir dayanışma günü olarak değerlendirilmeleri ve bu bağlamda kutlamaları gerekmektedir. Dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de Erkek-kadın eşitliği konusunda sorun yaşandığı bir gerçektir. Bu sorunların ortadan kaldırılması için, kadınlarımız hakları yönünde hem cinsleriyle birlikte dayanışma içinde hareket etmeleri menfaatleri icabı, bir zorunluluktur. Bütün kadınlarımız, kendi günlerini kutlamalarda, öne çıkmaları bence çok önemlidir

Ne yazık ki geçmiş yıllarda olduğu gibi, günümüzde “8 Mart Kadınlar Günü” kutlamaları, kimileri tarafından istismar edilerek değersiz duruma getirilmek istenebilir. Kadınlarımız bu gibilerine fırsat vermemeliler. Görülen o dur ki, son yıllarda, “8 Mart Günü Kadınlar Günü” istismar edilerek, bazı kadınlarımızı yıkıcı eylemliklerin içine sokulmak istenmiştir. Kimileri kandırdıkları kadınları, terörist eylemleri içinde, canlı bomba olarak da kullanıldığı görülmektedir. Bu fiilin içinde yer alan kadınlarımızın, bu yanlış gidişatın gerçeğini çok iyi görmeleri ve bilmeleri gerekir. Kadınlarımız kendilerini kullanmaya kalkanlardan uzak durmaları ve böyle bir hal ve hareketlerden kesinlikle kaçınmalıdırlar.

Dünyada birçok ülkelerden önce, Mustafa Kemal Atatürk, Yurttaşlık yasası gereğince, çağdaş kadın hakları ölçeğinde, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını sağlamıştır. Kadınların kulluktan çıkarılıp, yurttaş olmasının önünü açmıştır. Böylece Kemalist Devrimin hayata geçmesi sağlanmıştır. Kadın-erkek eşitliği yasalar karşısında tam olarak hayata geçirilmiştir.

Ne yazık ki bazı kadınlarımız, kendilerine ait olan bu haklarını kullanamadıkları görülmektedir. Hâlbuki Kemalist Devrimin değerini ve kıymetinin bilinmemesi, aydınlanmanın karartılması her şeyden daha çok, kendilerine zarar vermektedir.
Kadınlarımız, haklarını tam olarak kullanmaları sonucunda, aydınlanma devrimi kesintiye uğramadan, devam etmesini sağlamış olacaklardır. İsteğim odur ki, kadınlarımız, kendilerine, evlatlarına ve ülkemizin aydınlık geleceğine söz söyletmesinler. Bütün kadınlarımızın günlerini kutluyor, Saygılar sevgiler sunuyorum

Mürsel Adıgüzel

Eğitimci Yazar ve Şair