Tartışılan Anayasa
Sevgili okurlarım, bu gün Cumhuriyetimizin geleceği üzerine hesapların yapıldığını, gözden ırak tutulmamalıyız düşüncesine sahibim.
Bakınız, on dokuz inci yüzyıl sonrasında kendini sahneye koyan ve yeni bir dünya düzeni içinde yerini alan devletlerin o gün olduğu gibi, bu günde gizli savaşlarıyla karşı karşıyayız.
Kurtuluş savaşında olduğu gibi, bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığı bir takım çıkarcı devletlerin huzurunu kaçırmaktadır. Amaçları Türkiye devletinin, gelişmesi ve dünya devletleri içinde söz sahibi olması, onların işine gelmemektedir. Korktukları en önemli unsurlardan birisi de, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye cumhuriyeti devleti, ulusunun egemenliğine sahip çıkan milletini şahlandırmasıdır. Bu şahlanış egemenliğimizi içine sindiremeyen emperyalistlerin işine gelmemekte ve ulusumuzun gelişmesini ortadan kaldırmak ve yok etmek istemeleridir. Yüz yıldır bu maksatlarının son bulmadığı görülmektedir.
Bilinmesi gerekir ki, ülkemiz güç dengelerinin en hassas ve kritik bir yerinde koşullanmış bulunmaktadır. Bu nedenle, bu koşullar hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu koşulları göz ardı ederler olursa, bunun bedelini çok ağır bir biçimde, misli öderler.
Türk ulusunun fertleri olarak, milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkmak zorundayız. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ülkesi ve milletiyle bir bütün olarak bölünmez bir bütünlük içinde yolumuza devam etmekteyiz. Devam etmek mecburiyetinde ve zorundayız. Bu yolda yürümeğe engel olmak isteyen her kimse, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Ülkemiz demokratik, laik ve çağdaş kimliğiyle, gelişip yücelmeye devam edecektir. Türk Milleti, Cumhuriyetimizi gelecek nesillere taşımakta, karalığını her zaman gösterdiği gibi, bundan sonrada göstermeye devam etmek zorundadır.
Gelişen dünyanın güç dengesinde baktığımızda, Türkiye devletinin çok hassas ve kritik bir yere sahip olduğu görülmektedir. Kurtuluş savaşını başaran ve cumhuriyetimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk, her an oluşa bilecek bir tehlike karşısında, cumhuriyetimizi korunup kollanmasını gençlerimize emanet etmiştir.
İşaret etmiş olduğu ilkeler çerçevesinde, ulusuyla bölünmez bir bütünlük içinde laik, demokratik ve çağdaş bir kimliğiyle kavuşmayı sağlamıştır.
Bu duygularla, günümüz şartlarına gündemden düşürülmeyen yeni bir anayasa yapılmasında, ortak akılda karar kılınması gerekmektedir. Aksi halde falancayla sırtlaştım, oldubitti demek geleceğimizi karatır. Bir daha aldandık demektense, birlikte yaptık demek daha doğru olur.
Mürsel Adıgüzel
Eğitimci Yazar ve Şair