Toplumsal Gelecek
Sevgili okurlarım, kendimizle birlikte yaşadığımız toplumun geleceğini düşünmek, insani görevimizdir. Bu görev bizim nasıl yetiştirildiğimiz ve nasıl donanımlı bir insan olmamızla eş değerdedir.
Şöyle ki, bir insanın dünyaya gelmesinden önce başlayan ve alınması gereken tedbirlerle birlikte, dünyaya sağlıklı bir insanın gelmesini sağlamak olmalıdır. Yani anne karnında başlayan eğitimin dünyaya gelişten sonrada devam ettirilmesi gerekmektedir. Yani bireyin donanımlı bir insan olması, eğitim ve öğretiminin çağdaş olmasıyla eşdeğer olmalıdır. Aksi halde toplumsal geleceğimizden endişe duymamak elde değildir. Huzurlu ve donanımlı bir toplumun oluşması için kişilerin çağdaş değerlerde, laik ve demokrat olmasına bağlıdır. Çağdaş ve laik olmayan “kindar ve dindar” kişilerin topluma kazandıracağı hiçbir verimlilik olamaz. Bu tür oluşan toplumlarda huzur ve güvenden bahsetmekte imkânsızdır. Bu hususa sayısız örnekleri vermek mümkündür. İşte bu anda yaşanan iç ve dış olaylar buna en bariz örneklerden birisidir.
Düşünüyorum da, bu gerçekleri göremeyen ve düşünmeyen sorumluluk taşıyan insanların toplumu ileri düzeylere taşıması imkânsızdır. Çünkü toplumsal yaşamın değer yargısına derman olabilmek, temel gerçekleri görmeye bağlıdır. Bu gerçeklerin hayata geçirilmesi süreci içinde, farklı düşüncelere sahip olan kişiler olabilir. Tek dize düşüncenin oluşturulması da imkânsızdır. Kaldı ki farklı düşüncelerde iddiacı ve kavgacı olmak yerine, ortak akılda birleşerek toplumun refah seviyesi yükseltmek olmalıdır. Eğer ortak akılların bir araya getireceği yapıcı ve ilerici düşüncelere fırsat vermezseniz, toplumu modern bir toplum yapamazsınız. Toplumu modern anlayışta bir toplum yapamadığınız takdirde, içlerinden birileri hayvanlaşır ve birbirlerinin boğazını kesip durur.
Bu gibi durumları önlemenin yolu, toplumu yönetenlerin akıl yolunu ön plana çıkarmaları gerekmektedir. Kısacası gelişen dünya düzeni içinde uyumlu bir toplum ve bu toplumun insanca yaşaması sağlanmalıdır. Şartlar ne olursa olsun mutlaka bu yol denenmeli ve başarılmalıdır.
Toplumun geleceğimiz böyle bir anlayış üzerine kurgulanmalıdır. Kişilerin dokusunu bozmadan, adam gibi adam olmasını sağlanmalıdır. İşte o zaman modern ve çağdaş bir toplumu oluşturmuş oluruz. Böylece toplumsal barışın oluşturulması ve toplumsal geleceğimizin sağlam temeller üzerine oturtulması sağlanmış olur.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair