Toplumu Yöneten ve Yönetilenler

Mürsel Adıgüzel


Sevgili okurlarım,

 

Bu yazımla da toplumun temel sorunlarını sizlerle paylaşmış olacağım. Bizler zaman zaman toplumların oluşumunda ki temel gerçekleri çeşitli kaynaklardan okur veya duyarız. Kimi zamanda sanatçılarımızın, yazarlarımızın yapıtlarından, kimi zamanda siyasi bilimcilerin çözüm arayışlarından öğrenmiş olmaktayız.  

Tabi bütün bu arayışlar içerisinde, ben nasıl olmalıyım diye kendine sormalısın. 
Bu temel sorunların ve gerçeklerin öncesi nedir?

Sorunların sonrası ne olacaktır?

Buna, nasıl bir toplumsal işlev kazandırılmalıdır?

Toplumun sorunlarına nasıl bir çözüm bulunabilir?

Bütün bu düşünce ışığı dâhilinde, önceliğine bakılarak, sonucunun nasıl bir gelişme göstereceği hakkında, gerçek düşünceler ortaya nasıl konulmalıdır? 
Bu işlevin sağlıklı oluşması bir takım kıstaslara bağlıdır. Bu hususta toplumsal sorumluluk taşıyan her kese çok önemli görevler düşmektedir. En büyük sorumluluk birinci derecede toplumun yönetimine talip olanlara düşmektedir. Donanımlı ve dürüst olan siyasetçilerimiz, devleti yönetenlerimiz, bilim adamlarımız, ekonomistlerimiz, iş adamlarımız ve eğitimcilerimize düşmektedir. Bunlar, ortak bir çalışma ve uzlaşma sağlamalılar. O zaman yukarıdaki sorulara cevabı verilmiş olur. Bu ilkeler içerisinde yapılacak çalışmalar, çağın gereklerine uygunluk gösteren projelerle ve uzun vadeli planlarla gerçekleşmiş olsun. Bu şekilde, bir çalışma yapıldığı takdirde, bilinçli ve üretken bir toplum ortaya çıkarılmış olur. Sürekli üretkenlik ise, halkın pozitif olarak eğitilip-öğretilmesiyle yenidünya düzeni içinde refaha ulaşır ve yerimizi almış oluruz. Gerçek amaca ulaşmak için mutlaka eğitimli bir toplumun oluşumunu sağlamak gerekir.
Sizlere bu düşüncelerimi yazarken, aklıma Milattan 1000 yıl önce yaşamış olan Çin şairi,  Kuan-Tzu geldi. Kuan Tzu, şiirinde nasıl bir toplum olunmasını dizelerinde anlamlı bir biçimde anlatarak, şöyle diyor:


“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan toprağa tohum ek.
On yıl sonrasını tasarladığın da ağaç dik.
Ama yüz yıl sonrasını düşünüyorsan, halkı eğit.
Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir,
Yüz kez ürün olur eğitirsen halkı.
Balık verirsen bir kez doyurursun,
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.”


Bakın şimdi diyorum ki, hiç düşünüldü mü toplumumuz neden geri kalmıştır? 
Saygılarımla


Mürsel Adıgüzel
Eğitimci Yazar Şair

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.