Yıllık ortalama 280 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üreten ve 240 bin tonunu ihraç ederek 500 milyon dolar döviz elde eden Türkiye'ye, ambargonun kalktığı İran dış pazarda rakip olmaya hazırlanıyor. 240 bin tonluk ihracatın yüzde 85'ten fazlasının yapıldığı Avrupa Birliği'nin (AB) kalıntı değerleri limitini düşürmesiyle zor duruma giren üzüm üreticisi ve tüccarı bu kez, İran üzümü tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Türkiye'nin dünyaya sattığı kuru üzümün yüzde 95'ini üreten Manisa'da, çekirdeksiz kuru üzümde klor pirifoz-etil etkin maddesinin kalıntı limitinin AB tarafından 0,50 ppm'den, 0,01 ppm'e düşürülmesi ve üretimde kalite konulu istişare toplantısı düzenlendi. Manisa Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya; Manisa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hasan Çebi, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, Manisa Bağcılık Araştırma Ensitüsü Müdürü Akay Ünal, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, ziraat mühendisleri ve üreticiler katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, önemli açıklamalarda bulundu. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatıyla ilgili bilgi veren Özkasap, "Türkiye'nin Ege Bölgesi'ndeki üretim faaliyetleri ile ihracatında dünya lideri olduğu ülkemize her sezon 500 milyon dolara yakın döviz girdisi sağlayan toplam çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının yüzde 90'a yakını Avrupa Birliği ülkelerine yapılmaktadır. Bu ticaret hacmi, sektörün tüm paydaşlarının yoğun emekleriyle elde edilmiş bir başarıdır. Ancak bu aynı zamanda ulaşılan seviyenin korunması ve geliştirilmesi bakımından AB taleplerine ciddi dikkat ve takip gerektiren bir durumdur. Bu hususta 2016 yılbaşında oluşan son gelişme ise Avrupa Birliği'nin 19 Ocak 2016 tarihli Resmi Gazetesi'nde yayımlanan ve 10 Ağustos 2016 tarihinde uygulanacak olan kararı ile; çekirdeksiz kuru üzümün bağlardaki üretiminde salkım güvesine karşı yaygın olarak kullanılan klor pirifoz-etil etkin maddesinin maksimum kalıntı limiti değerinin 0,50 ppm'den, 0,01 ppm'e düşürülmüş olmasıdır. Avrupa Birliği'nin talepleri yeni limit değerini esas alacağından, sektörün paydaşlarının bu maddenin kullanılmasının yasaklanması anlamına gelen karara acil olarak uyum sağlanması gerekmektedir. Aslına bakılırsa 2016 yılı mahsulün üretiminde zararlılarla zirai mücadele henüz başlamadığı için pestisit kalıntısı bakımından bağlarımız temizken acil tedbir alınması ve ortak kabul görmüş bir uygulamanın belirlenmesinde zaman kaybetme ve riski sadece kendi açımızdan düşünme lüksümüz bulunmamaktadır. Çünkü kalıntı sorunundan kaynaklanabilecek ihracat kayıpları ve gıda güvenliği kriterleri kapsamında AB pazarında imajımızın zarar görmesi risklerinin işin en başından itibaren bertaraf etmemiz gerekmektedir" dedi.
"DIŞ PAZARIN RAKİP ÜLKELERE KAPTIRILMAMASI İÇİN KALİTE VE GIDA GÜVENLİĞİNDE BİZİM YİNE ONLARDAN ÖNDE OLMAMIZ GEREKMEKTEDİR"
Rakip ülkelerin de boş durmadığını kaydeden Özkasap, konuşmasına şöyle devam etti: "Rakip ülkeler de boş durmamakla beraber etkinliklerini her geçen sezon arttırmaktadır. Bunun en güncel örneği de uygulanan ambargonun kaldırılmasıyla İran'ın dışa açılan ekonomi politikaları kapsamında çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde biriktirdiği potansiyeli ve bilgiyi 2016 sezonunda dış pazarda tüm gücüyle kullanacak olmasıdır. Dış pazarın rakip ülkelere kaptırılmaması için kalite ve gıda güvenliğinde bizim yine onlardan önde olmamız gerekmektedir. Aksi takdirde ilaç firması, ilaç bayisi, üreticisi, tüccarı ve ihracatçısıyla hepimizin kaybetmesi riski bulunmaktadır. Bu olasılıktan en fazla etkilenecek olan üreticilerimizdir. Bu konu, pestisit limitlerinin takibi ve kalıntı sorunun önlenmesi için gereken yapısal düzenlemeler kapsamında İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz, Ege İhracatçı Birliklerimizin ve değerli hocalarımızın çalışma ve raporlarıyla Bakanlığımızın da gündemindedir."
İran'ın üzümünü, daha önceleri Türkiye'den daha düşük fiyatlara sattığını belirten Özkasap, "Son yıllarda onların da bilgisi ve tecrübesiyle beraber pazarda bir isim payı oldu. En son ambargonun kalkmasıyla birlikte Avrupa pazarında ürünlerini satması ve değerlendirmesi tabi her kesim için bir rekabet unsuru oluşturacaktır" dedi.
Özkasap'ın konuşmalarının ardından Manisa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hasan Çebi, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, çekirdeksiz kuru üzüm ve üretimde kalite konularında katılımcılara bilgiler verdi.