Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ilk kabinesinin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk basın toplantısı düzenledi. Selçuk 3 yıllık programlarını 2 ay içinde açıklayacaklarını söyledi. Selçuk'un konuşmasından satır başları şöyle:
"TÜRKİYE'YE BİRİKİMİ OLAN İNSANLAR LAZIM, ARKADAŞLARIM DEĞİL"
Bu bütün bakanlıkların, STK'ların sorumluluğudur. Bunu birlikte başarabiliriz derken bunu bürokratik mesele olmaktan çıkarıp uluslararası bir dava, mesele olarak düşünmemiz icap ediyor diye düşünüyorum. Bizim bunun için ekibimiz hazır. Bunlar benim arkadaşlarım değil, birikimi olan insanlar. Türkiye'ye birikimi olan insanlar lazım, arkadaşlarım lazım değil.
"EĞİTİM KISA SÜREDE ZARAR GÖREN BİR KURUM"
Ben nasıl bir talep ve açlık olduğunu fark ediyorum toplumda. Bu beklentinin yarattığı riskin de farkındayım. Biz superman değiliz, bizim bu konudaki supermanliğimiz bu meselenin farkında olan herkesin işbirliği yapmasının farkında olmamız. Sizleri de aslında bu ekibin bir parçası olarak görüyoruz. Burada karşı taraf gibi bir yapılanma olursa siz de kariyerinizin peşinde olmak gibi bir yol alırsınız. Sizin davanız da bu meseleyi omuzlarınız da yükseltmek olmalı diye düşünüyorum. Sizinle heyecanımı paylaşmak istiyorum. Heyecanım çocukların heyecanı, öfkem çocukların öfkesi. İşin müjdeli kısmı şu biz sadece mevcut şartları düzenleyerek çok fazla yol alabiliriz. Bunu çok kısa bir sürede yapabilmek mümkün. Biz masadaki tuzluğu değiştirerek sistem değiştirdiğimizi söylemeyeceğiz, masayı değiştireceğiz. Ama bu biraz sabır gerektiren bir şey. Eğitim kısa sürede zarar gören bir kurum. Bu biraz sabır gerektiriyor.
"2 AY İÇİNDE 3 YILLIK PROGRAM AÇIKLAYACAĞIZ"
En geç 2 ay içinde yaklaşık 3 yıllık program açıklayacağız. 3 yılın sonunda hangi parametrelerde nereye gelmek istediğimiz konusundaki hayalimizi sizinle paylaşma fırsatımız olacak. Hiçbir öğrencimiz ve velimiz sürprizle karşılaşmayacak. İlkesel düzeyde söylüyorum elbette hatalarımız olacak ama ilke olarak böyle bir yaklaşım olacak.
"ŞİARIMIZ ADALET OLACAK"
Bizim şiarımız adalet olacak. Eğitimsel kavramlar konusunda eşitliği ikinci planda tuttum. İlk tuttuğum adalettir. Bizim çocuklarımızın adalete ihtiyacımız var. Özel okullaşma oranı yüzde 50 olacak diye mesajlar geliyor, bu yüzden bakan oldu diyorlar. Bir kere ben bakan değil gören olmaya çalışacağım. O yüzden adaleti ön planda tutuyorum. Bizim önceliklerimiz olacak; dezavantajlı çocuklar bizim önceliklerimiz olacak, öğretmen bizim önceliğimiz olacak. Veriye dayalı bir politika üreteceğiz. Bugünlerde bir grup akademisyen ve uzmanlarla çalışıyoruz. Herkesi dinleyeceğimizi bilhassa söylemek isterim. Çünkü eğitim toplumsal mutabakat olmadan üzerine bir şey inşa edeceğiniz bir kurum değil.
"3 YILLIK DEDİĞİMİZ YAPI, 2040'LARIN DÜNYASI İÇİN BİR HAZIRLIK"
Bizim 3 yıllık dediğimiz yapı bu toplumunun aceleciliği ile bir tatmin noktası ortaya koymak. Bizim bugün okula başlayan çocuklarımız 2040'larda iş hayatına başlayacaklar. Bu üç yıllık mesele, üç yılın sürdürülmesi meselesi değil. 2040'ların dünyası için bir hazırlık. İlk kırılma o zaman var ve o zaman ne olacağı aşağı yukarı görülüyor.
"MESELE, TÜRKİYE'DE OLUŞAN ÖRGÜTLÜ YAPIYI KIRMAK"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk: "Bütün mesele, sınavın baskısı konusunda Türkiye'de oluşan örgütlü yapıyı kırmak." dedi.