Van’da “kapsüllenmiş maya” üretildi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde (Van YYÜ) hayata geçirilen yenilikçi bir projeyle nanoteknoloji kullanılarak probiyotik mikroorganizmaların ekmek gibi temel gıdalarda canlı kalması sağlanıyor.
Van YYÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raciye Meral ve doktora öğrencisi Aslıhan Alav’ın geliştirdiği “kapsüllenmiş maya” teknolojisi, probiyotiklerin gıdalarda dayanıklılığını artırırken besin değerlerini koruma potansiyeliyle dikkat çekiyor. Çalışma probiyotiklerin ısıl işlemden sonra bile etkisini kaybetmeden insan sağlığına fayda sağlayabileceğini ortaya koyuyor. Van YYÜ İnovan Girişimcilik Merkezi’nin desteklediği ve patent başvurusu yapılan proje, laboratuvar ortamında yapılan testlerde de probiyotiklerin sindirim sisteminde canlılığını koruduğu tespit edildi.
“Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor”
İHA muhabirine konuşan Doç. Dr. Raciye Meral, probiyotiklerin ısıl işleme dayanıklılığını artırmak için geliştirilen bu projenin, Aslıhan Alav’ın doktora tezinin bir parçası olarak yürütüldüğünü belirtti. Probiyotiklerin oksijen ve sıcaklıktan olumsuz etkilendiğini, bu sebeple insan sağlığına olan olumlu etkilerini kaybedebildiğini ifade eden Doç. Dr. Meral, “Probiyotik mikroorganizmaları, nanoteknolojinin sağladığı avantajlarla nanoliflere entegre ederek ekmek gibi gıdalarda korumayı hedefledik. Yaptığımız analizler, pişirme süreci sonrasında da bu mikroorganizmaların canlı kaldığını gösterdi. Ancak bu yeterli değildi; sindirim süreçlerine de dayanıklı olmaları gerekiyordu. Laboratuvar ortamında yaptığımız testlerde, probiyotiklerin sindirim sisteminde de canlılığını koruduğunu tespit ettik. Bu çalışma dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor” dedi.
“Bağırsaklara kadar sağlıklı ulaşıyor”
Bu yenilik sayesinde probiyotiklerin bağırsaklara kadar sağlıklı bir şekilde ulaştığının altını çizen Meral, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kolon kanserini önleme, bağırsak faaliyetlerini düzenleme gibi önemli etkiler sağlayabilir. Pandemi sonrası probiyotiklere olan ilgi artış gösterdi. Ekmek, halkımızın beslenmesinde temel bir yer tuttuğundan, bu projeyle hem besleyiciliğini artırmayı hem de fonksiyonel bir gıda olarak kullanılmasını hedefledik.”
“Pişme sonrası canlılıklarını tespit ettik”
Doktora öğrencisi Aslıhan Alav ise projeyle ekşi maya fermantasyon sürecini 10 günden 1 güne indirdiklerini belirterek, “Geleneksel yönteme göre pişme sonrası canlılıklarını tespit ettik. Daha sonra bu pişme sonrasında da bağırsağa inip inmediklerini tespit ettik ve bu canlı organizmaların pişme sonrasında da bağırsağımıza inebildiği ve yaklaşık 9 bin koloni olduğunu tespit ettik. Elde ettiğimiz bu sonuçlar, çalışmamızın değerini daha da artırıyor” diye konuştu.
“Patent başvurusu yapıldı”
Projeyi destekleyen İnovan Girişimcilik Merkezi’nin Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Erol Kına, merkezin Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ve Van YYÜ ortaklığıyla kurulduğunu belirtti. Üniversitede geliştirilen projelerin genellikle fikir aşamasında kaldığına dikkat çeken Kına, “Biz projelerin ticarileşmesi ve şirketleşmesi için mentörlük ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Şu an kuluçka programında devam eden nanobiyotikler projemiz de bu kapsamda yer alıyor. Patent başvurusu yapıldı ve çalışmalar devam ediyor. Bu proje, hem bölgemiz hem de ülkemiz için önemli bir inovasyon” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.