İşin İçinde İş Var

Sevgili okurlarım, içinde bulunduğumuz ortamı düşündüğümde işin içinde iş var demekten kendimi alamamaktayım. Bu nedenle, bu düşüncelerimi ve endişelerimi siz okurlarımla paylaşmak istedim.

Ülkemizin yönetim erkinde var olanlarla, muhalefette olan siyasi partilerin tavır ve durumlarını izlediğimde, beni endişelendiren olumsuz sonuçlara götürmektedir. Şöyle ki, açılım saçılım saçmalığı sonucunun ne olduğunu hep birlikte görüp yaşadık. Bu nedenle bu hususa girmeden son zamanlarda meydana gelen provoke edilen olaylar hakkında birkaç söz söylemekte yarar vardır.

Son zamanlarda sık sık gelen şehitlerimizin cenazesine katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğluna yapılan haksız ve likayatsiz protesto hareketinin altından pis kokuların geldiği inancını taşımaktayım. Açıkçası Türk toplumunu sahaya döküp yeni bir karışıklığın çıkarılması istenmektedir. Böylece yeni bir gündemle, yeni baskıların yaratılması istendiği şüphesini taşımaktayım. Olaylar halkın gözü önünde yapılmaktadır. Çıkartılmak istenen olaylardan birileri yararlanmak istediği ortadadır. Bu durumun böyle olduğu ve olacağı akıllarda yer etmeğe başladı. Temennim o dur ki Cumhuriyet Halk Partisi bu oyuna gelmez.

Ne var ki, Cumhuriyet Halk Partisine yapılan bu mesnetsiz suçlamalar karşısında, Cumhuriyet Halk Partisinin bütün teşkilatını ayağa kaldırmaya yetti. Bu olayın bir kıvılcım ateşine dönüşmesi, ülkemizin huzur ortamının bozulmasını isteyenlerin işine gelir. Umarım Cumhuriyet Halk Partinin Genel Başkanı ve de bütün teşkilatı bu oyuna gelip meydanlara dökülmezler. İstanbul ve Eskişehir’de haklı olarak yapılan protestolarda polisin direnç göstermesi bir başlangıçtır. Bunun arkasının başka türlü gelişmeyeceğini kim garanti edebilir. Bu açıdan bakmakta sayısız yarar vardır.

Şartlar ne olursa olsun, nasıl gelişirse gelişsin, sağlıklı düşünmekte yarar vardır. Şöyle ki,  bir noktada arkada bırakılacak kötü sonuçlar gözden ırak tutulmamalıdır. Cumhuriyet Halk Partisine yapılan haksızlığın hukuk nezdinde çözüme ulaşmaması bile, bu yapılanların hafife alınır gibi olmadığını göstermektedir. Ancak ülkemizin sağlık ve selameti açısından, insanlarımızı meydanlara dökmekten de kaçınılması gerekir diye düşünmekteyim.

Devleti yönetenlerin gözü önünde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçtaroğlu’nun ayağının dibine bir mermi fırlatan kişi serbest kalıyor ve tutuklanmıyorsa, derin düşünmekte fayda vardır. O nedenle yarın ne olacağı belli olmaz. Meydanlarda ortaya çıkacak bir karışıklığın sonucundan birileri yararlanır ve sonucunda devletimiz çökebilir.

Uzun sözün kısası, var olan hadiseleri halka anlatılması yolunun sağlıklı bir duruşla seçilmesinde, sayısız faydalar olacağına inanmaktayım.

Mürsel ADIGÜZEL

Eğitimci Yazar ve Şair