Geçenlerde kral ülkemizi ziyarete gelmiş, tüm kanallar anlatıyor. Uçağına binmiş tüm ailesini yanına almış. Ama farklı gelmiş lüks otel kiralanmış, lüks araçlar bilmem kaç tane kiralanmış. Tüm yiyecekler özel getirtilmiş. Su dahi. Hatta tuvalet bile özel getirtilmiş. Ya bu adam nereden geliyor diye bir düşündüm,

Gelin birlikte bakalım.

Sudi Arabistan’dan geliyor yani. Peygamber Efendimizin yaşadığı, İslam’ı yaymak için savaşlara girdiği ülkeden. Hz Ömer’in yaşadığı yerden. Peki onlar nasıl yaşıyordu? Peygamberin mal varlığı ne idi, Nasıl bir zenginlik içinde yaşadı? Hz Ömer nasıl bir adalet dağıtırdı insanlara? Sözde İslam görünüp peygamberimizin hadislerinden, öğütlerinden bu kişiler hiç faydalanmamışlar mı?

İslam’ı sade yaşamla fakir edebiyatıyla tanıtan kişiler kendileri zevk ve sefa içinde olmaları anlattıklarıyla nasıl bir tezattır. İslam dini barış, kardeşlik, yardımlaşma dinidir. Kendilerinin zevk sefa içinde oldukları dinle ancak şöyle izah edilir. Dini iyi pazarlıyorlar. Dinimiz Allaha kulluk et der.

Dinimizde kula kulluk yoktur.

''Komşusu aç yatan bizden değildir'' der Peygamber Efendimiz.

Ah kralım ülkene şöyle bir baktım, Okuma yazma oranı çok düşük. Kadınlar hala ikinci sınıf. Zengin Araplar Avrupa da okuyor. Avrupalı hanımlarla evleniyor. Avrupa’nın  en lüks arabalarına sahipler. Bir petrol var başka ihraç edecek bir şey yok. Her şeyiniz ithal teknoloji yok, Dünya sıralamasında sonda bir ülke. Senin zenginliğin seni bağlar ülkende yaşam tarzı Avrupa’nın en kötü ülkesinden çok geri.

Elimde olsa krala iki soru sorardım!

Araplar kâfir dediğiniz, Avrupa ülkelerine neden bu kadar gitmek istiyor? Birde İslam coğrafyasında neden huzur yok?

Selam ve saygılarımla huzurlu akşamlar dilerim.

Cengiz Yılmaz - Şiir Baba

Şair ve Yazar