Modern Halk Şiirinin Günümüze Kadar gelişi

Sevgili okuyucularım. Sanat ve sanatçılar üzerine  yapmış olduğum çalışmaların sonucunda, önemli gördüğüm yanlarını sizlere sunmanın huzurunu yaşamaktayım.

Siz okuyucularıma şiir sanatı üzerine bir kaç söz söylemenin fevkalade yararlı olacağına inanıyorum. Bu bağlamda,“MODERN HALK ŞİİRİ” günümüze nasıl geldiği ve şimdi nasıl yazıldığı hakkında  bir kaç söz yazarak izaha çalışacağım.

 “Modern Halk Şiiri” zaman süreci içinde geleneksel olarak yazılan şiirlerden ilham alarak ve o örnekten beslenerek halk şiirini oluşturmuştur.

Halk şiirleri heceyle yazılmış olan mani, koşma, destan, güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt, varsağı, semai,  destan türlerinde yazılmaktadır. Ancak, aruzla yazılmış olan divan, semai, mani, koşma gibi yazılan şiir türleriyle de karşılaştığımız bir gerçektir. Günümüzde yazılan klasik şiirlerimizde kaside, gazel, mesnevi, murabba, kıt’a, terci-i bend, terkip-i bend, devriye, şathiye gibi şiirlerin yazıldığını da görmekteyiz. Ancak tekke şiirlerinde ki görülen, ilahi, mevlit, devriye,  şathiye gibi yazlım şekillerinde yazıldığına şahit olmaktayız. Bir gerçek vardır ki her zaman bu tür yazılımlar karşımıza çıkmaktadır. Divan şiiri beyitlerinde oluşan kaside, gazel, müstezat, kıt’a, bendelerde nazım şekilleri kullanılmaktadır.

XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar halk ve divan şairlerimizden öne çıkanların kimler olduğunu düşünecek olursak, başta Mevlana,Sultan Veled, Şeytan Hamza,  Yunus Emre, Dehhani, Aşık Paşa, Kaygususz Abdal, Nesimi, Kadir Burhanettin, Süleymen çelebi, Şehi Sinan Paşa, Necati, Ahmet Paşa, Hacı Bayram, Ahmet Dai,Figani,  Kul Mehmet, Öksüz Dede,  Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Fuzuli, Hayali, Taşlıcaylı Yahya Bey, Nev’i,  Şehulislam Yahya, Neşati, Nabi, Ravzi, Katibi, Devriş Musa, Deruni,  Aşık Bağdadi, Seyrani, Ruhsati, Summani, Ceyhuni, Dadaloğlu,  Erzurumlu Emrah, Aşık Dertli, Nedim, Şeyh Galip, Kağızmanlı Hıfzı, Aşık Veysel, Ali İzzet Özkan, Aşık Talibi, Coşkun,  Bayburtlu Hicrani, Aşık Mudami,  Aşık Deryami, Aşık Feymani, Aşık Şenlik diye sıralaya biliriz.

Bu devrin şairlerinin yapmış oldukları sanatsal çalışmalardan feyiz alan şairler, 1839 da Tanzimat fermanının ilanından sonra, yeniliklere açılmışlardır. Bu durum 1876 yılına kadar sürmesi içinde batı edebiyatının örnek alınması, çok önemli gelişmelerin başlangıcını oluşturdu.

Halk edebiyatına sunmuş oldukları eserleri kalıcılığını korumaya devam edeceğine canı gönülden inanmaktayım. Nur içinde uyusunlar.

Mürsel Adıgüzel

Eğitimci Yazar ve Şair