Erdal Dursun

Erdal Dursun

Biz Bu Kadar B.ku Neden Yedik

Biz Bu Kadar B.ku Neden Yedik

Can dostlar merhaba ; 
   Öncelikle geçmiş Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım bu haftaki kıssa dan hissemize geçelim yorumu herkes kendi yapsın ben az dokunayım da !.    

Zamanın birinde bir ülkede ( tabı bu ülkenin bizim ülkemiz ile hiç bir alakası yok sakın yanlış anlamayın.)

       Maraba ile ağa, ağanın arabasında tıngır mıngır kasabaya gidiyorlar. Yolun yarısında, arabayı çeken hayvan patır kütür yola pisliyor. Ağa marabasının arabada gözü olduğunu biliyor. Hem marabayı küçük düşürmek hem de eğlenmek için, “Üle Memo! Şu boku yersen, arabayı sana verecem” diyor. Bizimki bir an düşünüyor, kararını veriyor, koşumları ağaya uzatıp arabadan iniyor ve taze at pisliğini yiyor. “Tamam”, diyor ağa “araba senin” Bizimkinin midesi dönmüş, gururu çiğnenmiş, kendinden iğreniyor. Ağa ise bir dakikalık bir eğlence uğruna arabasından olduğuna pişman, kendi budalalığına yanıyor. Dönüş yolunda ikisinin de ağzını bıçak açmıyor, ikisi de kurdukça kuruyorlar. Tam marabanın pislik yediği noktaya geldiklerinde ağa dayanamıyor; “Üle Memo! Bir halt ettim, şaka uğruna araba elden gitti, b.k yemenin ederini vereyim, arabayı geri alayım.” Memo’nun genzinde, ağzında, yüreğinde, öfkesinde hâlâ pislik tadı var. “Olur Ağam” diyor, “olur ama bir şartla: sen de aha şu kalan kurumuş b.kları yiyeceksin ki ödeşelim.” Ağanın gözü kararmış, iniyor bir miktar pislik de o yiyor. Çiftliğe yaklaşırlarken, Memo düşünceli, kederli soruyor: “Ağam, araba giderken de senindi dönerken de senin, peki biz bu kadar b.ku neden yedik?”

Şimdi soralım mı ?

       Devletler dış politikalarına şekil verirken duyguları ile değil, milli menfaatlerini ve tarihi süreçlerde ki dostlarını düşmanlarını çıkarlarını tanıyarak karar verirler. öyle ben yaptım oldu denmez, denirse de işte böyle olur bir ileri bir geri ondan sonra kendimize sorar dururuz peki biz bu kadar b.ku neden yedik. diye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erdal Dursun Arşivi