Ayşegül Çiçekoğlu

Ayşegül Çiçekoğlu

Çocuklarımıza Kitap Okutalım

Çocuklarımıza Kitap Okutalım

 

İstanbul Kitap Fuarı, Beylikdüzü  Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 12 Kasım’da başladı. 20 Kasım’a kadar devam edecek olan bu fuar, tam 35 yıldır her sene kapılarını kitap severlere açıyor. Bu sene de önceki senelerde olduğu gibi birçok yayınevi birbirinden güzel kitap stantları ile kitapseverlere oldukça renkli bir atmosfer sunuyorlar. Bunlarla beraber, okurların imza günleri sayesinde sevdikleri yazarlarla tanışmaları da fuarın en keyifli ve eğlenceli anları olarak karşımıza çıkıyor. Kitap severler sevdikleri ve takip ettikleri yazarlarla sıcak ve samimi bir ortamda yüz yüze geliyor.

Her sene yoğunluğun arttığı bu sıcak buluşmada, katılımın  İstanbul ile sınırlı kalmadığını çevre yerleşimlerden de -özellikle Trakya ve Marmara Bölgeleri’nden- arttığı gözlemlemek mümkün.  

Şehir merkezine oldukça uzak bir noktada konuşlanan fuar alanına olan bu yoğun ilginin temel nedenlerinden biri de, yılda sadece 9 günlük bir zamanı kapsaması.

Kitap fuarının benim için yeri daha farklı ve özel; çünkü bu etkinliğe uzun yıllardır önce bir okur olarak son iki senedir de yazar olarak katılıyorum. İmza günlerinde okurlarımla bir araya gelmek ve onlarla etkileşimde olmak bir yazar olarak benim için paha biçilemez  özel  anlardır.

Her yaş grubundan okuru olan bir yazar olarak, fuarlarda gözlemlediğim somut bir gerçek var.  Okuma oranı her sene artıyor ancak yaklaşık on beş milyonun yaşadığı İstanbul’da çocuk yaştaki okurların sayısı gözle fark edilir oranda az.

Hepimizin bildiği gibi okumak çocuk yaşta kazanılan bir alışkanlık. Uzun yıllardır çocuklarımızı sınavdan sınava koşuşturduğumuzdan ve önlerine sürekli test kitapları koyduğumuzdan  çocuklarımız neredeyse okumayı sevmiyor. Halbuki hayal dünyalarının gelişmesinde okumanın önemi yadsınamayacak kadar büyük oluyor.

Çocuklarımızın bizleri rahat bırakması için önlerine koyduğumuz tabletleri artık bir kenara bırakalım ve onların önlerine hoşlanacakları kitaplar koyalım. Onların karınlarını doyurduğumuz gibi ruhlarını ve beyinlerini de kitaplarla doyuralım. Çocuklarımızla birlikte okuma saatleri ayarlayalım. Çünkü gelişme çağındaki çocuklar ebeveynlerin yaptıkları hareketleri tekrarlar. Onlara örnek olalım.

Şimdi neredeyse her ilde büyük ya da küçük kitap fuarları oluyor. Çocuklarımızın ellerinden tutup alışveriş merkezleri yerine bu fuarların olduğu günlerde oralara götürelim. O havayı solumalarını sağlayalım. Bizlerin bile alıp okumak isteyeceği güzellikte çocuk kitapları olduğunu göreceksiniz. Artık günümüzde sadece çocuk kitapları basan yayınevleri var. Birbirinden güzel, eğitici,  öğretici aynı zamanda çocuklarımızın hayal dünyalarını zenginleştiren harika kitaplarla tanışmalarını sağlayalım.

Okuyan çocuklar; okumayanlara kıyasla kendini ve duygularını kolaylıkla  ifade edebilen, hayal dünyası gelişmiş, yaratıcı çocuklardır. Üniversitenin bilmem ne bölümünde okumuş ama hayatında kitap okumamış insanların olduğu bu coğrafyada biz çocuklarımıza kitap okutarak bir farkındalık yaratalım.

İranlı düşünür Ali Şeriati’nin güzel bir sözü vardır: “Mürekkebin akmadığı yerde kan akar” der. Çocuklarımızı mürekkep kokusuyla tanıştıralım. En kötü kitap bile insana seçici olmayı öğretir.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hepiniz sevgiyle kalın.

Not : 19 Kasım  Saat 16:00’da 10. Salon Müptela Standında imza günüm var. Benimle tanışmak ve sohbet etmek isteyenleri beklerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ayşegül Çiçekoğlu Arşivi