Mürsel Adıgüzel

Mürsel Adıgüzel

Dünya Barış Günü

Dünya Barış Günü

Sevgili okurlarım,  

“Bir Eylül Gününün Dünya Barış Günü” olması nedeniyle, bu günün neden barış günü olduğuna dair, düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Bilinen bir gerçek vardır, oda insanlar devletleşmeye başladığı günden beri, çeşitli zaman ve tarihlerde savaştılar. Bu günde savaşmaya devam etmektedirler.
Dünya tarihine baktığımızda, en büyük savaş vahşetinin meydana geldiği gün bir eylül günüdür. O gün Bir Eylül 1939 yılında, Almanya Devletinin başında bulunan Nazi yönetiminin, Polonya’yı işgaliyle başlıyor. Bu işgali müteakip, meydana gelen savaşın 1945 yılında sona erdiğinde,  Avrupa’nın birçok yerleşim yerlerinde, elli milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentlerle birlikte, acılı yürekler ve gözü yaşlı insanlar bıraktı.


Bu nedenle bu çirkin emperyalist paylaşım savaşının başlangıç günü olan, Bir Eylül günü, Birleşmiş Milletler kararıyla  “Dünya Barış Günü” olarak kabul edilmiştir.
Gerilerde bırakılan bu acıları bir daha unutulmamak üzere, bütün İnsanlığın barış ve huzur içinde yaşaması adına, sahip çıkılması gerektiğine inanmaktayım.


Bu gibi kan emici canilerin, insanlık haklarını hiçe sayarak dünyanın birçok ülkesini kasıp kavurmaları o günde bu günde unutulmayan çok kötü bir örneklerdir.


Bu gibi sapık düşünceye sahip olanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini, hatırlamaları gerektiğini bir daha hatırlatmak istiyorum.
Dünyamızı yaşanmaz duruma getiren güçlerin, kendi çıkarları söz konusu olduğunda, insanların demokratik haklarını hiçe sayarak, evrensel değerlerine saldırıldığını görüyorum.
Geçmiş yıllarda Irak’ta, Gürcistan’da, Azerbaycan’da, Afganistan’da, Libya’da, Mısırda ve başka ülkelerde olanlar, bu gün Suriye’de devam ettiğini görmekteyiz. Kim bilir bundan sonra hangi ülkeler sıraya alınacaktır.

Bu hususta, bütün okuyucularımın dikkatini, bu gibi tehlikeye çekmek istiyorum. Bu gün ülkemizin içinde bulunduğu terör belası da emperyalist devletlerin kurguladığı bir oyundur. Bu oyun sebebiyle yıllardır acılar çekilmekte ve gözyaşı dökülmektedir. Bu terör belası aynı zamanda, dünya barışını da tehdit etmektedir.

Hâlbuki gerçekçi düşünüldüğünde, bilginin hızla yayıldığı, özgürlükçü demokrasinin giderek önem kazandığı dünyamızda, insanların huzur ve güven ortamı içinde yaşamaya hakları vardır. O nedenle, şiddete ve teröre karşı güç birliği yapılması gerekmektedir. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine uyulmalıdır. Dünyanın çok hassas bir coğrafyasında yer alan ülkemizin, her hususta dünya barışının da teminatı olduğu, hiçbir zaman akıllardan çıkmamalıdır. Ülkemizi yönetenlerin dış politikalarında, milli çıkarlarımız yanında, hassas bir bölgede olduğumuzun önemine binaen, kusursuz hareket etmelerinin de bilinmesinde, fayda ve yarar vardır diyorum.
Çünkü Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu gibi dünyanın en sorunlu ve çatışmaların yaşandığı bir bölgede yer almaktayız. Bizim temel felsefemiz, Cumhuriyetin kurulduğu günden beri, bütün anlaşmazlıkları karşılıklı anlayış ve hoşgörü içinde diyalogla çözmekten yana olmuşuzdur. Hiçbir kimsenin ırkına, diline, dinine, kültürüne bakarak, herhangi bir fark gözetilmemiştir.

Bu nedenle, barış ve istikrar ortamını bozucu, bölgesel anlaşmazlıkların, şiddet ve terör hareketlerinin önlenmesi gerekmektedir.

Bir başka önemli konuda da, açlıkla mücadele edilmelidir. Çevre sorunlarına duyarlılık göstererek, gereken çözüm bulunmalıdır. Bu hususta herkesin üzerine düşeni yapması ve bu sorumluluğu taşıması gerekmektedir.
Dileğim odur ki, “Bir Eylül Dünya Barış Günü” bir daha her kes tarafından hatırlanır. İnsanlarda, her türlü işgallerden ve terörden arınmış bir dünyada, mutluluğa, huzura, sevgiye, hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa birlikte kucak açmış olur.

Bu dileklerimle düşüncelerimi tamamlarken, dünyanın neresinde olursak olalım, savaş olmasın, çocuklar ölmesin, barış içinde yaşasın diyorum.

Mürsel ADIGÜZEL

Eğitimci Yazar ve Şair

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mürsel Adıgüzel Arşivi