Selam Duran Komutanlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ile işadamı Özdemir Bayraktar'ın oğlu Selçuk Bayraktar, İstanbul ili Küçükçekmece ilçesine bağlı Halkalı’da Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde nikâh kıyarak dünya evine girdiler.
Medyadan takip ettiğim kadarıyla çoğu kişi Türkiye’nin içinde bulunduğu terör olaylarından ötürü gelen şehit haberleri nedeniyle, ‘’böyle bir durumda düğün olur mu?’’ gibisinden söylentiler yapmakta ve Devleti suçlamaktadırlar..
Acaba haklılar mı?
Doğruyu söylemek gerekirse, ‘’Biz yazarlar devamlı doğru olanı yazmak zorunda hissederiz kendimizi’’. Sanırım bunu söyleyenler Anne ve Babalık duygusunu tatmamış olanlardır. Zira öyle bir ince noktada kişileri suçluyorlar ki, kendi tarafında olanı bile, karşı tarafın fikrini desteklemeye zorluyorlar. Bu bence hiç de güzel ve olumlu bir şey değildir.
Konuya şu yönden bakalım. Hangimiz, evladımızın bu mutlu gününde yanında olmayı, ona destek vermeyi arzulamayız. Evlenmedikleri takdirde her şey güllük gülistanlık olacaksa eğer zaten müsaade etmeyiz. Biraz daha ertelemek hiçbir şey kaybettirmez artı mutluluk getirir. Fakat öyle bir terörist topluluğu var ki karşımızda ne Bayram, ne Cuma, ne Cami ne kardeş ne de akraba tanıyorlar. Onlar sadece ses getirecek kan, ölüm, vahşet istiyorlar. Bu teröristler hakkını koruduğunu iddaa ettiği Kürt halkımın ortasında bile, bir kamyon patlayıcıyı patlatmaktan çekinmiyorlar.
Eğer Cumhurbaşkanı kızını evlendiriyorsa bir kulağı da cep telefonunda muhakkak olacaktır. Bu sorumluluk duygusudur. Her haberi anında iletecek görevliler zaten vardır. Fakat eğer gerçekten sorumluluk taşımıyorsa, dürterek zorlayarak hiçbir şey yaptıramayız. Bu bir gerçektir. Bu konular hakkında sadece fikir yürütebiliriz. Gerçeği yazabilmek için o ortamda olmamız ve her şeyi yetkili ağızdan duymamız gerekir. Şunu da bilmenizi isterim ki kimseyi korumak gibi bir his taşımıyorum ve zaten korunmaya ihtiyacı olmayan bir kişiden bahsediyorum.
Bu olayı bugün kaleme almamdaki neden facebook’ta bir paylaşımı görmem oldu. Bu paylaşım Sümeyye hanımın düğün arabasının protokol alanından geçtiği andı. Tüm komutanlar hazır ol da selam durmuş, '' Başlığı da tek vasfı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı olması olduğu halde resmi geçit gibi selam durmak niye.'' idi. İlk bakışta gerçekten çok kızdım. Haber niteliğinde olan bu resmin doğruluğunu araştırmadan balıklama atladım ve sayfamda paylaştım. Neyse ki sağ olsun, sayfa arkadaşlarımdan birinin beni uyarmasıyla, montajsız eski resmi de bana göstermesiyle gerçek ortaya çıktı. Hemen sildim. Şu anda yaptığım hatanın altında ezilir durumdayım.
Şimdi soruyorum kıymetli okurlarım?
Böyle yalanlar kime ne kazandıracak, aksine fazlasıyla kaybettirmeyecek mi?
Bunu yapanlar acaba düşünmüyorlar mı? ‘’Yalancı Çoban’ın sözüne inanmayıp evi kül olana kadar yardımın gelmeyeceği’’. Artık doğruyla yalanı ayıramaz olduk. Ve doğrudan bile şüphe duymak toplum da kapanmayacak derin yaralar oluşturmuştur.
Ne yazık ki düşmana saldırırken, her şeyi mubah görüyor, gerçek anlaşıldığında neleri kaybedeceğimizin hesabını yapmamış oluyoruz. Sizden ricam taraftarınızı kaybetmemeniz için devamlı doğruları dile getirin.
Saygılarımla
Şehmus Çakı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.