Yaşadıklarımızdan Mutlumuyuz
Sevgili okurlarım,
Yıllardır düşündüğüm ve anlatmak istediğim bir düşüncem vardı. Acaba bizim insanlarımız yaşadıklarımızdan dolayı mutluluk duymaktadırlar mı?
Şimdi siz okuyucularıma bu sorunun cevabını açık ve net bir biçimde, sormak istiyorum:
Bütün olumsuzlukların yıllara dayalı bir umursamazlık olduğu düşüncesiyle, bilgisizliğin ve art bir düşüncenin sonucu değil midir?
Ne yazık ki Almış olduğum cevap evet olmaktadır.
İşte bu aymazlığın faturasını bütün insanlarımız ödemek zorunda bırakılmış oldu. Bundan sonrada ne olacağı belli değildir.
Bakın kendimizi geçmişe götürdüğümüzde, bu ortamı hazırlayanların emperyalist güçler olduklarını düşünmek zorundayız. Daha açık söylemem gerekirse, bir takım çıkar emelli dış güçler her konuda kendilerini gizleseler bile, yine de ele vermektedirler. Patlayan mayın menşeiyle, sıkılan kurşunla birlikte, bu yiyecek içecekleri kimler veya hangi maksatla verdikleri ortadadır. Bu kadar sıkıntıların oluşumu karşısında, halende gizlice yardımlarını sürdürmeye devam etmektedirler. Ne hazindir ki bu dost görünen ve düşmanca hareket eden kimi devletler, Türkiye Cumhuriyeti Devletini hiçe sayarak, bölücü unsurlara yardımlarını yapmakta ve yapmaya devam etmeyi sürdürmektedirler.
Söylemek istediğim şudur ki, devletimizi yönetenlerimiz, bu sinsice uygulanan gelişmeye gözlerini kapamalıdırlar.
Peki, her gün insanlarımız ölüp gidecek, sorumlu olanlar sorumsuz gibi söylemlerde bulunmaları dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmez ve edilmemelidir de.
Ne var ki ülkemizde yayında olan bir takım medya güçleri, bu gelişen durumu kendi yanlı mantıklarına göre yazıp çizmektedirler. İş böyle olunca da, kendilerine yakın bir takım insanları kandırmaktadırlar. İnsanların ufkunu daraltarak, gelişen olayları hiç yokmuş gibi göstererek, hatta karşı isyankârları haklı gösterme gayretini sürdürmektedirler.
Kaldı ki bu süreç içinde gelişen çıkarcı gericilik, büyük bir savaşın içine girerek ilerici ve çağdaş düşüncelerin karalamasını yapmaktadırlar. Bununla birlikte bilim ve hukuku devre dışı bırakılarak, çözümleri meclisteki çoğunluğa dayandırılarak, çıkarılan kanunlarla kendi düşünceleri doğrultusunda ıslaha çalışmaktadırlar. Ne yazık ki, bir takım bilim adamı saydığımız kimseler de laik ve demokratik düşünmeyi rafa kaldırmışlardır.
"Ergenekon" uydurmasıyla, insanları içeri tıktılar. Temel gerçekler üzerinde düşüncelerini yorumlayanları, etkisiz duruma getirilmeyi başardılar. Kaldı ki pozitif bilimi, ulama mantığına teslim edilme noktasına doğru yol almaktadırlar.
Sevgili okurlarım. Bu gelişmenin bir tarihi süreci yok sayma girişimi olarak gördüğümü ve bu girişimimin geçici bir çırpınış olduğunu biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir zaman bu şekilde bir gerici zihniyetin esaretinde kalmamıştı ve kalmayacaktır.
Kaldı ki ülkemizde yaşayan demokrasi aşığı ve cumhuriyetçilerimiz savunucuları, şartlar oluştuğunda gerekli hesapları soracaklarını düşünüyorum.
Bizler yaşadığımız ülkemizde, mutlu yaşamak istiyoruz. Bizi mutsuz etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. O zaman size soruyorum "YAŞADIĞIMIZ ÜLKEMİZDE MUTLUMUYUZ?"
Saygılarımla
Mürsel Adıgüzel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.