Özgecan Arslan'ın Katilinin Gördüğü Kıymet
Bu günkü yazımda 11 Şubat 2015 tarihinde kaybolan ve daha sonra jandarmaların dikkati sayesinde ifadeleri alınarak bilekleri kesilmiş, cesedi yanmış bir şekilde bulunan, Üniversite talebesi Özgecan Arslan’ın katilinin ceza evinde silahla vurulmasının toplumda yarattığı hislere tercüman olmaya çalışacağım.
Çoğumuzun Haber kanallarından öğrendiği kadarıyla, 2015 yılında yolcu olarak binmiş olduğu dolmuşun, şoförü tarafından tenha bir yere çekilerek, tüm çırpınışlarına rağmen kapıları kilitli olan dolmuş içerisinde, önce darp edilip, sonra dolmuşun şoförü olan Ahmet Suphi Altındöken tarafından tecavüze uğrayan maktul Özgecan Arslan’ın, intikamı, tecavüzcünün yattığı Adana Kürkçüler ceza evinde 50 yıla mahkum ''suç makinesi diye tabir edilen'' hükümlü Gültekin Alan tarafından silahla vurularak alınmıştır. Silahı tuvalette bulduğunu söyleyen Alan’ın ifadesinin alınması halen devam etmektedir.
Adalet Bakanlığı’nın soruşturma için göndermiş olduğu 2 müfettiş, diğer hükümlülerin suçu toplu olarak yüklenmesini önlemek amacıyla, araştırmayı buna göre yönlendiriyor.
Türk toplumunda tecavüzün yadırgandığı, nefret duyulduğu ve bilhassa mahkumlar tarafından kesinlikle sevilmediği malumunuzdur. Bu güne kadar tecavüz suçundan hapse düşen herkes için söylenen söz ’’onu içeride yaşatmazlar sözüdür’’ ve beyinlerde yer etmiştir.
Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un televizyon kanallarında ve gazetelerde yayınlanan demeçlerinde her ne kadar bazı kişilerce katledilmesi tasvip edilmese de, gerçek olan bu türlü suçlara milletimizin ödün vermemesi, nefret etmesi ve dışlamasıdır.
İşte toplumumuzda ki nefret duyguları ;
Kürkçüler ceza evinde öldürülen (Özgecan Arslan’ın katili) Ahmet Suphi Altındöken’in Tarsus’a götürülen cenazesi ‘’kanımca türlü bahaneler üretilerek, gömülmesine izin verilmeyip’’ tekrar Adana’ya gönderilmiş olmasıdır. Morgda bile yer bulunamayıp gönderilmesi tecavüzcünün ne kadar dışlandığının bir göstergesi değil midir?
Tabi ki ceza evine silah sokulması büyük bir skandaldır. Bu ihmal karlığı kimse kabul edemez. Fakat öldürülmesi olayı için ’’çok kolay bir ölüm oldu’’ diyenler çoğunluktadır.
Dilerim bu bir ders olarak akıllara kazınır, genç kızlarımızın, kadınlarımızın korkusuzca dolaşıp, bir seks objesi olarak değil, sevilecek, koklanacak bir çiçek gibi korunması gerektiği herkes tarafından kabul edilir.
Tüm güzellikler sizlerin olsun.
Şehmus Çakı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.