Siyasi Kabus

Hiç abartmıyorum…

Türkiye’deki siyaset tam bir kabus!

Çünkü akla gelmeyecek olaylar ortaya dökülüyor ve ak ile kara birbirine karışıyor. Böyle bir kargaşa ortamı önceleri hiç yaşanmadı dersek, abartmış olmayız.

Aslında ne olduğu, niçin olduğu apaçık! Fakat yine de olayların üzerine öyle bir örtü seriliyor ki, anlayan beri gelsin!

Şimdi bakın…!  Birkaç gün önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir şehit cenazesinde yumurta atıldı. Yetmedi, geçtiğimiz günlerde ikisi  eski sabıkalı ve uyuşturucu müptelası, toplam dört kişi, bir şehit cenazesi töreni sırasında protokolü ve korumaları hiçe sayarak, yine önünden geçtikleri Kılıçdaroğlu’nun üzerine kurşun attılar. Yani bir anlamda “seni öldürürüz” dediler.

Zaten emniyetin bazı genelgelerinde Kılıçdaroğlu’na suikast yapılacağı bilgisi ve alarmı olduğu gibi, bu konuda bazı söylemler duyarlı kimseler tarafından dile getiriliyor.

Neymiş efendim?

Kılıçdaroğlu, bir hastanede PKK’lı bazı hastaları ziyarete gitmiş!

Bunu dile getiren kim?

Malüm kişi..

Hangi hastane ve ziyaret edilen kim?

Bu sorunun yanıtı yok! Yok çünkü böyle bir olay da zaten yok…

Peki nerden çıktı bu söylem?

Kaynağı bellisiz…. Yani belki uyduruk!

Uyduruk, çünkü bu tamamen çoğu zaman uydurulan  yalanlardan biri…Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ''Çamur at izi kalsın. ''Örneğin "Kabataş’taki bacım” gibi, Sümeyye’ye ya da Arınç’a suikast” gibi ya da  “Fatih camisinin bombalanacağı haberi” gibi…

Say sayabildiğin kadar!

Peki, Kılıçdaroğlu’na bu açıkça saldırılar neyin nesi derseniz söyleyelim:

İktidar sanırım sıkıştı… Kendi kıllandırdığı, fırsat verdiği, görmemezlikten geldiği ve artık başa çıkamaz olduğu PKK terörünü CHP’ye bulaştırmak istemi ve de bundan böyle  tek hedefleri bu tezgahın amacı, halkın nezdinde  terörün sorumlusu olarak CHP’yi göstermek isteği olsa gerek.

Yani göz göre göre provokatörlük! Hem de yüksek makamlar eliyle…

Şimdi Allahaşkına bir düşünün!.. CHP terörle yanyana gelebilir mi hiç?

Buna imkan yok!

Bir kere iktidar değil ve PKK ile yanyana olması da akıl dışı…Nasıl beraber olabilirler ve CHP onlara ne verebilir ya da neyi vadedebilir? Elinde hangi olanak var da onların lehine kullanabilsin?

Ve de niçin, hangi amaçla?

Her zaman bilinmekte olan bu Atatürk’ün partisinin önerisi şu değil midir?

Bu konuyu mecliste çözelim! Ve bu söz, CHP’lilerin dilinde tüy bitirmemiş midir?

Peki ya iktidar buna evet dedi mi hiç?

Hayır!

Ne yapıldı?

Habur çadır tiyatrosunun arkasına geçildi ve büyük oyun sahneye konuldu,

Ne olduğu bellisiz çözüm süreci sakızı çiğnendi  5 yıldır..

Oslo görüşmelerinde PKK ile ortaklık tesis edildi.

TSK’ya ve güvenlik güçlerimize  PKK’ya dokunmayın emri verildi el altından..

Hendekler kazıldı ve akıl almaz biçimde bombalar patlayıcılar ve mühimmatlarla dolduruldu içeri…

Peki, iktidar ne yaptı? Seyretti kandırıldık dendi yalnızca…

Hele ki bir anlamda  özerklik ilanı olan ve sonradan yalanlarla reddedilen Dolmabahçe mutabakatı kimin eseri dersiniz?

Ve şimdi söyler misiniz bunlardan hangisinin CHP ile veya Kılıçdaroğlu ile bir bağlantısı var?  Ve bunların hangisinde CHP’nin ya da genel başkanının bir ilişkisi var?

Yok  değil mi? Yok!...

Peki teröre kucak açan kim gerçekte?

AKP iktidarı?  Yanlış mı?

Peki bu çarpıklığın, iftiranın doğru mantıkla adı nedir?

Siyasi Kabus!

Başka sorusu olan?...

*

Haber Sitesi ailemiz genişliyor ve gelişiyor... Spiritüel ve ezoterik  düşün sistemleri başta olmak üzere hemen hemen her konuda çok geniş bir bilgi birikimi olan kadim arkadaşım Talia Hamza,  köşe yazarı olarak aramıza katıldı.  Gerçekten bir zerafet anıtı, açık sözlü, sevecen  ve iyi bir yazın ustası olan bu  gönül dostuma “hoş geldin” derken, okurlarına da onun yazılarını kaçırmamalarını öneriyorum. (yy)