Kadıköy Kitap Günleri
Kadıköy Kitap Günleri
Her yıl Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadıköy Kitap Günleri’nin 8.ncisi yarın, varlığı siyasi arenada bir hayli sorun olan tarihi miraslarımızdan ve gerçekten de gözbebeğimiz bulunan Haydarpaşa Garı’nda başlıyor.
Anadolu yakasındaki bu en büyük kültür hareketi, ne olduysa geçen yıl yapılamamış; bu yıl da yine önce Caddebostan Kültür Merkezi’nde açılacağı duyurulduysa da bazı nedenlerle ertelenmişti. Bu ertelemeye, CKM içindeki kitabevinin etkisinin olduğu yaygın olarak dillerde dolaşıyor.
Yerel yönetimler, son yıllarda kendi bölgelerine kültür hizmetlerini taşımak için bir yarış halindeler. Ve hilafsız, yeni yapılan kültür merkezlerinin yeterince aktif hareketlerine tanık olunmasa da, görünümlerinin küçük saraylardan pek farksız olmadığını söylemek de yanlış olmasa gerek!
Bu kitap fuarları ya da günlerinin yaygınlaşmasındaki birinci neden, yayınevlerinin giderek düşen kitap satışlarına duyulan doping amaçlı olması….
Bu yıl 01 ila 05 Haziran günleri olmak üzere beş gün sürecek olan “ 8. Kadıköy Kitap Günleri” nin de, yukarıda söylediğimiz gibi bir şenlik, bir bayram görüntüsü içinde yapılacağı mutlaktır!. Aslında bu beş gün, Kadıköy gibi genellikle kültürlü insanların yoğun olduğu bir ilçe için oldukça kısa bir süreç...
İzleyeceklerin bu konudaki düşünceleri de aynen böyle! Öte yandan seçilen tarih sürecinin, İstanbul iklimi için hiç de uygun olmadığı, tatil başlangıcından ötürü kısmen kadük kalacağı yadsınamaz. Katılımcı yayınevleri ile imza günü programında yer alan yazarlar ise, her zamanki gibi bir maraton koşusunda hissediyorlar son haftalarda kendilerini…
Kitapların dizildiği salonlar ise, yöneticilerin bütün iyi niyetli çabalarına karşın düzenlemelerde her zaman aksaklıklar oluşuyor salon ve stantlarda… Ve söz ettiğimiz gibi, diğer kitap fuarlarında gördüğümüz manzaralar hiç değişmiyor genellikle! Yani tröst yayınevleri daha büyük ve daha güzel stantları tereddütsüz yine kapmış olacaklardır kuşkusuz!. Üstelik bunların siyasi yelpazedeki yerleri de yerel yönetime tamamen karşıt konumda bulunuyor ve genellikle kültüre, ilericiliğe, bilime fırsat buldukça saldırma eğiliminde olup, iktidardaki emperyalist işbirlikçilerin değirmenine su taşıyorlar.
Bir acı yanı da, fuara gelen izleyiciler, işte o tröstlerin stantları önlerine birikerek kitap seçimi yapıyorlar ve geri plandaki küçük ölçekli yayınevlerine uğramayı gerek görmüyorlar.. Oysaki, geri planlarda kalmış olan kimi yayınevleri ve yazarları arasında gerçekten çok kıymetli olanlar bulunmakta fakat her zamanki gibi suskun kalmaktan başka çareleri de olmamaktadır.
Kişisel gözlemlerime göre, yayınevleri arasında hakkaniyet ölçülerine göre bu konuda eşitlik sağlanmalı ve sorumlu yöneticilerce gönül konularak tröstlere tanınan bu ayrıcalıklar önlenmelidir.. Bu nokta, yöneticilerin çok bariz bir hatasıdır bana göre… Ve önemsenmeyerek a politik biçimde davranmaları ile siyasi ortak düşüncenin paylaşılmaması ise, yadırganan mutlak bir faktör olmaktadır.. Örneğin, iktidar yanlıları benzer bir düzenleme oluşturmaları halinde asla yer vermezler ve kendileri gibi düşünmeyenleri aralarına kesinlikle sokmazlar. Bu nedenle sanıma göre yerel yönetimler bu durumu göz ardı etmemeliler
Dileriz ki bu kötü örnekler, yeni kitap günlerinde ya da fuarlarında uygulanmaz ve bu göze batan haksızlıklar sürdürülmez! Bu dileğimiz ne kadar önemsenir bilmiyoruz elbet... Ve ne yazık ki tanıdığımız toplum, öyle kolay kolay haksızlıkların üstesinden gelemez ne yazık! Çünkü yaratılmış tüm canlı varlıkların içinde en ibret almazının insan olduğuna hiç kuşku yoktur bilgisi gönüllerdeki acı sızılardan biridir ve kolay kolay da eksilmeyecektir.
Bir özgün öneri: Kitap Bayramı…
Uygulamalarındaki kimi olumsuzluklarla birlikte kitap fuarlarının yararı tartışılamaz elbette... Çünkü kitap canlı bir varlık değildir ve okurlara kendi başına ulaşma becerisi de yoktur! Ancak bu fuarlara ya da daha küçük ölçekteki yerel kitap günleri düzenlemelerine yeni bir boyut kazandırma olanakları elbet ki mevcuttur.
Bu fikri zaman zaman, (ki ilki 1970’li yıllara dayalıdır)edebiyat-sanat dergileri ve yazılı diğer medya aracılığıyla çok kez dile getirdimse; yıllar içinde oturmuş olan taşları oynatma olasılığım bir türlü oluşamadı.
En son, Kadıköy Belediyesindeki kitap günlerini düzenleyen çok çabalı ve başarılı yönetici Asuman Toraman Ermurat aracılığıyla o süreçteki Başkan Selami Öztürk’e fikrim iletildiyse de yine bir yaklaşım gösterilmedi…. Bu fikri, Haber Sitesi aracılığıyla şimdi bir kez daha ilgililere iletmeyi fırsat sayıyorum.
Aslında ticaret amaçlı olarak yola çıkıldığı fakat insani değerleri de öne çıkardığı için halkın hızla benimsediği kutlu günlerimiz olmuştur hani... Örneğin: Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü ve Yılbaşı gibi anılma, aranma içgüdüsünü paylaşma halkalarımız oluşmuş, toplumun çoğulcu kısmınca da kabul görmüştür. İşte yaşamımıza öyle bir yeni halka, yeni bir şenlik katmamızın zamanı olduğunu düşünerek konuya duyarlı olanların oluşuma desteklerini öneriyor ve her yıl ülke çapında Kitap Bayramı adıyla yaygınlaşmasının uygun olacağı fikrinde duyarlı insanları birleşmeye çağırıyorum.
Her yıl en az on gün sürmesi gereken Kitap Bayramı, kısa süreçte halkımız tarafından benimsenecek ve kabul görecektir. Yayınevleri böylelikle daha çok kitap basma ve okura sunma olanağına kavuşacak, yazarlarımız daha özgün çalışmalarını bu bayram için hazırlayacak, toplumumuz yeni bir kültür hareketine kavuşacak ve bireyler sevdiklerine bir kitap armağan etme çabasına severek katılacaktır. Ve böyle bir bayram nedeniyle bilinçler yükselerek devinim kazanacak; uygarlığın temelini oluşturan kültür fidanına ölümsüzlük suyu verilecektir. Özellikle yerel yönetimlerin konuya eğilim göstermelerini bekliyor, bayram fikrinin geliştirilerek yürürlüğe girmesine ön ayak olmalarını gönlümce diliyorum. Unutmamak gerekir ki kitaba hizmet, ülkenin uygar olmasına hizmettir. Şimdiden kitap bayramınız kutlu olsun!
8. Kadıköy Kitap Günleri, yurdumuzun ve özellikle İstanbul’umuzun en aktif kültür hareketlerinden biridir ve sanım o ki kuşaklardan kuşaklara gelenekselliğini hep yükselerek sürdürecektir. Haydarpaşa Garı’ndaki bu yeni kitap günlerinin Türk kültürüne, yayınevlerine ve değerli yazarlarımıza hayırlı olmasını diliyorum!
NOT: 01 ila 05 Haziran tarihleri arasında, Haydarpaşa Garı’nda açılacak
olan 8. Kadıköy Kitap Günleri kapsamındaki “Kırıntı Yayıncılık” standında
kitaplarımı imzalayacağım. Tüm dost okurlarımı bekliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.